Lacivert Yazı İşleri: "Süper" laiklik elden mi gidiyor yoksa?

Süper laiklik elden mi gidiyor yoksa?
Giriş Tarihi: 20.2.2019 12:42 Son Güncelleme: 20.2.2019 12:42
Küresel 28 Şubat”ı tetikleyen 11 Eylül terör saldırılardan sonra yaygınlaşan ve sıradanlaşan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi’nin bir faydası olduysa çizgi kahramanlar dünyasına oldu.

Neredeyse elinizi sallasanız süper bir kahramana değecek hâle gelen çizgi roman ve animasyon dünyasında yakın zamana kadar Müslüman süper kahramanlar hiç yok gibiydi. Hatta "Süper kahramanın dini, ırkı olmaz" diyeceksiniz belki ama Batılı çizer ve yazarların ürettiği süper kahramanların çoğunluğunun kimliği de kendilerini tasarlayanların kimlik algılarının yansıması gibiydi. Adeta metrekare başına bir süper kahramanın düşeceği kadar bolluk bereket içerisindeki bu kurgu dünyada süper karakterlerin büyük çoğunluğunun profili de aşağı yukarı şöyleydi: Batılı, beyaz, tercihen Anglosakson, Amerikalı, genelde seküler ama kültürel açıdan HıristiyanYahudi kültür dairesinde ya da pagan. Gerçek dünyada nüfusun büyük kesimlerini temsil etseler de çizgi roman ve filmlerin kurgusal dünyasında Asyalı, Afrikalı, siyahi, Müslüman vs… özelliklerinde kahramanlara rastlamak nadirattandı. Bu işin de miladı aslında "Küresel 28 Şubat"ı tetikleyen 11 Eylül terör saldırıları oldu. Bu saldırılardan sonra yaygınlaşan ve sıradanlaşan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi'nin bir faydası olduysa çizgi kahramanlar dünyasına oldu ve özellikle son 15 yılda süper kahraman karakterlerinin çeşitlenmesine büyük katkı sağladı. Son birkaç yıldır çizgi roman ve animasyon dünyası bir asırdır ihmal ettiği bir şeyleri hatırladı da Asyalı, Afrikalı, Hintli, siyahi ve Müslüman karakterler de tasarlamaya başladı. Son 10 yıl ise ilk defa ortaya çıkan Müslüman süper kahramanların yılı oldu. Ancak yine de çoğu karakterin tasarımında Batılı önyargıların izini görmek mümkün.


Ms. Marvel Kamala Khan

Sorunlu göçmen kızı
Marvel Comics'in Ms. Marvel lakabıyla 4 yıl önce piyasaya sürdüğü, Şeyh Abdullah adlı bir kanaat önderinin yardımıyla süper güçleri olan bir kahramana dönüştürülen Pakistanlı göçmen bir ailenin kızı Kamala Khan bunlardan biri. Bir tabuyu yıkacağını açıkladıktan sonra yazar Willow Wilson ve çizer Adrian Alphona imzasıyla Marvel'in ilk Müslüman süper kahramanı olarak piyasaya sürülen Kamala Khan ilk olarak 2013 Ağustos'unda yayınlandı. Aslında El Kaide tarafından üstlenilen 11 Eylül terör saldırıları ve sonrasında yaşanan Afganistan, Irak, Suriye işgalleri, "Arap baharları" ve bilumum İslamofobik yaklaşımlar söz konusu olmasaydı Müslüman bir süper kahraman üretilir miydi orası meçhul. Ancak terör, göç-iltica dalgaları, Müslümanlara yönelik tartışmalar ve nefret eylemleri Batı'da yaygınlaşınca Müslüman-Doğulu-Arap karakterlerin de yolu ister istemez açılmış oldu. Tabii önce kötü adam ya da kadın olarak… Ms. Marvel ya da Kamala Khan'ın ortaya çıkışıyla Müslümanların sonsuza dek sadece kötü rollere bürünmeyecekleri de görülmüş oldu. Bu ilk Müslüman süper kahraman için seçilen profil ise Amerika'nın gerçeklerine uygun olanıydı: Pakistanlı göçmen bir ailenin 16 yaşındaki başörtülü olmamasına rağmen yine de toplumla uyum sorunları da yaşayan kızı. Kamala Khan'ın ortaya çıkaran sebeplerden biri de Marvel'in ABD'deki Müslüman diasporanın otantik bir şekilde keşfedilmesi fikriydi. Kamala'nın kostümü için de tesettür kıyafeti yerine kültürel kimliğini gösteren ve şalvar hamiz adı verilen bir kıyafet tercih edildi. Son derece muhafazakâr bir ağabeye, paranoyak bir anneye ve kızının sadece dersleriyle ilgilenip doktor olmasını isteyen bir babaya sahip olan Kamala Khan'ın çizgi romanlarında kötü karakterlerle mücadelesinin yanında evinde ailesiyle sorunları ve dinî vecibeleriyle kendi inancıyla ilgi sorgulamalarına ve mücadelesine de yer verildi. Bir süper kahramanın vazgeçilmezi(!) olan tayt giydirmeyi de unutmadılar.

Yeşil Fener

Galaksinin koruyucusu Müslüman oto hırsızı!
2012 yılında Galaksiyi Koruyan Yeşil Fener (Green Lantern) Birliği'nin yeni üyesi DC Comics'in yeni kahramanı Müslüman ve Arap asıllı Simon Baz'dı. Dünyadaki gelişmelerin de etkisiyle genelde Batı'daki algısı olumsuz da olsa DC Comics bu defa Yeşil Fener ekibi için Lübnan asıllı bir kurgu kahramanı seçti. Simon Baz da Orta Doğu kökenli bir göçmen çocuğu olarak Lübnanlıların yoğun yaşadığı Detroit'te 11 Eylül sonrasında yaşanan Müslüman karşıtlığından nasibini almış ve daha küçük bir çocukken sırf Müslüman kökeni dolayısıyla yakınlarına ve kendine yönelik düşmanca eylem ve tavırlara hedef olmuş bir figürdü. Ancak Batılı kahraman tasarlayıcıların seçimi gereği özel bir yüzük tarafından seçilerek galaksinin koruyucusu olarak süper güçlere kavuşan bu kahramanın da Müslüman kimliği dinî olmaktan ziyade kültürel ve etnik kalıyordu. Zira Simon Baz zaman zaman küçük serserilikler ve hırsızlıklara karışan, bazen de sokaklarda çaldığı arabalarla yaptığı kovalamacalarla hayatına adrenalin katan tipik bir göçmen serseriydi. Serinin yazarı Geoff Johns da bu kahramanı tasarlama nedeninin 11 Eylül saldırıları ve sonrasında Müslümanlara yönelik nefret olarak açıklıyor ve bu karakteri şöyle tanımlıyordu: "Evet elinde silah olabilir ama Simon Baz terörist değil, sadece bir araba hırsızı." Aslında Batılı ülkelerdeki siyasetten arındırılmış kısmıyla gündelik Müslüman algısını pekiştiren bu durumu anladık, bari hiç olmazsa dağ gibi adama daracık tayt giydirmeselerdi.


Buraaq-Yusuf Abdullah

Dini vecibelerini unutmayan bir süper kahraman
Süper kahramanları hep Batılılar çizecek değil ya… Pakistanlı iki kardeş Adil ve Kamil İmtiaz da baktılar ki süper kahramanlar dünyasında büyük bir eksiklik var "Bunu da biz dolduralım" dediler. Evet Müslüman kahramanlar çizilmeye başlanmıştı ancak bunların çoğu uyum sorunları yaşayan, inanç açısından pek kemale ermemiş, yarı Doğulu yarı Batılı, hâlâ mültecilikten kurtulamamış ve topluma entegre olma savaşı veren tiplerdi. Hâl böyle olunca bu iki kardeş diğer süper Müslümanlardan farklı, kişiliği oturmuş, sorumluluklarının bilincinde üstelik ibadetlerini ve dinî vecibelerini de ihmal etmeyen bir karakter tasarlayarak bu boşluğu doldurmaya karar verdiler. İmtiaz kardeşler tarafından 2011'de tasarlanan Buraaq (Burak) ailesi nefret suçu sonucu öldürülmüş olmasına rağmen hakkı ve adaleti sağlamayı amaç edinmiş yeni bir süper kahraman. Gerçek adı Yusuf Abdullah olan Burak'ın hikâyesi Müslümanca yaşamaya çalışan ve bir yardım kuruluşunu da yöneten sıradan bir insanın büyük bir güce sahip olarak uçmaya başlamasıyla süper kahramana dönüşümünü konu alıyor. Burak gibi bir süper kahramanın ortaya çıkışı da aslında İslamofobi'nin yani onunla savaşmanın eseri. İmtiaz kardeşler bunu şöyle açıklıyor: "Burak sadece kötüler ve suçlularla değil aynı zamanda dünya medyasındaki İslam karşıtı olumsuz mit ve önyargılarla da savaşıyor.


The Nightrunner

Parisli Müslüman Batman
"Parisli Batman" olarak da anılan The Nightrunner (Gece Koşucusu) ya da asıl adıyla Bilal Asselah da Mağrip asıllı Müslüman bir Fransız vatandaşı olarak bu zincirin çiçeği burnunda halkalarından biri. Ancak her ne kadar bir öğrenci ve süper kahraman olsa da Arap asıllı oluşu dolayısıyla Fransız polisinin şiddetinden nasiplenmek zorunda... Cezayir asıllı bir Fransız vatandaşı olan bu süper kahramanı tasarlayanlar onun kültürel Müslümanlığını unutmamışlar ancak Bilal'in din-diyanetle pek işinin olduğu da söylenemez. Senaristleri ayrıca Bilal'in özgeçmişine evlilik dışı bir ilişkinin ürünü olarak bekâr annesi tarafından yetiştirilmiş bir çocuk olma hikâyesini de eklemişler. Fransa'daki Müslümanların bir tepki gösterisine katılarak polis şiddetine uğrayan ve en yakın dostunu kaybeden Bilal, ülkedeki İslami söylemlerden etkilenir ve intikam almak için Batman'i andıran daracık siyah kıyafetler giyerek maskeli The Nightrunner'a dönüşür.

Dust-Süreyya Kadir

Çarşaflı peçeli "süper" bir kız
Yirmi yıl önce olsa "Çarşaflı, peçeli süper kahraman mı olur! Bu çağda bu zihniyet! Yetişin dostlar laiklik elden gidiyor hem de süper şekilde" nidalarıyla ortalığın velveleye verilmesine sebep olacak türden bir süper kahraman Dust yani Toz. Hem kara çarşaflı hem peçeli. Böylesini insan saymayacak kadar ideolojik saplantıları olanlara yine de bir müjde verelim; o zaten bir mutant. X-Men topluluğunun maceralarında ara sıra görülen Dust yani Süreyya Kadir'i örf-adet adı altında baskılamak isteyecek olanları da uyaralım. Aman dikkat. Bu öyle sizin bildiğiniz çarşaflılardan değil, süper güçleri var. Ortalığı toza dumana katar valla. Varlığını bahsettiğimiz küresel 28 Şubat sürecine borçlu olan Toz ya da Süreyya Kadir Afganistan doğumlu, kıyafetini zorla çıkarmak isteyen bir köle tacirinin saldırısından kurtulmuş. İçgüdüsel olarak süper güçlere kavuşarak toz fırtınasına dönüşme yeteneği kazanmış. Afganistan'a uğrayan X-Men grubu tarafından ABD'ye getirilerek yeteneklerini geliştirmesi için eğitilmiş. Genç bir mutant olan Süreyya'nın geleneksel nikab tarzındaki kıyafeti Ninja giysilerini de andırıyor. Buna rağmen belli ki çizgi romanda çizerleri yer yer vücudunun hatlarının belirgin şekilde çizilmesine de özen gösteriyor (!)

Josiah X

İslam'a ihtida eden süper asker
DC Comics'in olur da Marvel Comics geri durur mu? Onların da bir Müslüman süper kahramanları var: Josiah el-Hac Sadık. Onun Müslümanlığı ise süper kahraman oluşunun sonrasında Afrika'da İslam'la tanışıp hacca gitmesine dayanıyor. Arnold Schwarzenegger'in siyahisi kıvamındaki bu atletik ve hayli iri adam da başka türlü süper kahraman olduğunu kimseye anlatamayacağından olsa gerek süper kahraman olarak faaliyet gösterdiği anlarda tayt giyiyor. Belli ki Müslümanlığa ihtida ederken kimse çizerlerini dinin giyim kuşam adabı konusunda bilgilendirmemiş. Yüzbaşı Amerika'yı geliştirmek üzere yapılan süper-asker üretme amaçlı deneylerde kobay olarak kullanılan ve bu deneylerden sağ çıkmayı başaran Afro-Amerikalı bir askerin oğlu olan Josiah yapay dölleme ile doğuyor. Babası gibi ABD askeri olan ve Vietnam gibi savaşlara katılan Josiah ABD'deki Kara Panterler hareketine katılıyor ve Afrika'ya gidip hem köklerini tanıyor hem hacca giderek İslam'ı benimsiyor. Süper güçlerini keşfettikten sonra Brooklyn'de "küçük Mogadişu" da denilen kendi cami cemaatinin bulunduğu bölgeden başlamak üzere suç örgütleriyle mücadeleye başlıyor.

Esma-i Hüsna'dan süper kahramanlar

Süper kahramanların yapay dünyasına son 10 yılda katılan Müslüman karakterlere birkaçını daha eklemek mümkün. 2011'de Amerikalılar ile Suriyelilerin ortak çalışması sonucu, Liquid Comics tarafından tasarlanan Silver Scorpion (Gümüş Akrep) de bacaklarını bir kazada kaybetmiş Beşir Bari adlı bir Suriyeli gencin zihniyle metalleri yönlendirebilen bir süper kahramana dönüşme hikâyesi. Naif Al Mutawa tasarımıyla Teshkeel Comics'in çıkardığı 12 Müslüman süper kahraman karakterden oluşan bir seri de mevcut. Ancak bunlara "99'lar" adı veriliyor. Bunun sebebi ise Esmayı Hüsna'yı temsil eden süper özelliklere sahip olmaları. Tesettürlü bir başka kadın kahraman ise Deena Mohamed'in Webcomic'ten çıkardığı Qahera. Adını yaşadığı Kahire'den alan Mısırlı Qahera'nın mücadelesi ise Mısır'da kadınların çok şikâyet ettiği kadın düşmanlığı ve kadına karşı şiddet olaylarına karşı. Arap Şövalyesi olarak anılan Bedevi Abdul Qamar, 2000 yılında ortaya çıkan ve Sultan Süleyman'ın kılıcını kullanan Janissary (Yeniçeri) lakaplı Selma Tolon, Justice League Elite adlı grubun lideri Naif al-Sheikh, Damascus (Şam) adlı kahraman gibi pek fazla iz bırakmayan Müslüman süper kahramanları da bunlara dâhil edebiliriz.

BİZE ULAŞIN