Beytullah Çakır: 2'nci yılında 15 Temmuz destanı

2nci yılında 15 Temmuz destanı
Giriş Tarihi: 9.8.2018 11:43 Son Güncelleme: 10.8.2018 17:41

Bu iş bitti abi, başaramadılar." Hüseyin amca, 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan o sıcak gecenin sabahında bu sözleri fısıldamıştı yanındaki dostuna. Kastettiği malumdu. Kuleli Askeri Lisesi'nden gelerek Çengelköy'ü tutmak isteyen üniformalı teröristler, memleketi işgal etmeyi başaramamışlardı.

İstanbul ve Ankara'nın kritik bölgelerini tanklarla, helikopterlerle ele geçirmeye çalışan FETÖ müntesipleri, milletin sinesiyle ördüğü duvara toslamış ve sabahın ilk saatlerinden itibaren kalkışmaya katılan hainlerin derdest edildiği haberleri yurdun dört yanından gelmeye başlamıştı. Hiç bitmeyecek sanılan o uzun ve kanlı gecenin sabahında güneş, memleketin aydınlık ve umut dolu yarınlarını müjdelercesine beliriyordu ufukta. Bu necip millet, canını siper ederek bir büyük destan daha yazmayı başarmıştı. 250 evladını şehit vermiş fakat zalime karşı boyun eğmeyeceğini yedi düvelin hafızasına bir kez daha kazımıştı.

Meselenin böylece bittiğini, bütün sorunlarımızın bu sayede çözüme erdiğini söyleyebilir miyiz peki? Elbette ki hayır! Asıl görevimizin bu noktada başladığını, 15 Temmuz gecesi tek vücut olarak yazdığımız bu destanı, tarihe en doğru şekilde aktarmaya mecbur olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.

Antony Smith, hafızanın olmadığı yerde kimlikten, kimliğin olmadığı yerde de bir milletten söz etmenin mümkün olamayacağını söyler. Ki doğrudur, zira bir milleti millet yapan en önemli unsurların başında gelir ortak bir hafızaya sahip olmak. Söz konusu bu ortak hafızanın oluşması ise tarihte önemli kırılma noktalarının ortaya çıkardığı sonuçlarla yakından ilişkilidir. Üzerinden yaklaşık iki yıl geçen 15 Temmuz Destanı da gerek sebepleri gerekse de sonuçları itibariyle Türkiye tarihinin en önemli kırılma noktalarından biri olarak geçti kayıtlara. Salt bir romantizme hapsedilemeyecek kadar kutlu olan bu direnişi, hafızalarımızda her daim diri tutmanın ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarabilmenin boynumuzun borcu olduğunu düşünüyorum.

Peki, geldiğimiz noktada 15 Temmuz'u gelecek kuşaklara taşıyabilmek adına neler yaptık? Şehit yakınlarına ve gazilerimize olan gönül borcumuzu biraz olsun ödeyebilmek, 15 Temmuz'u hem kendi hafızalarımızda diri tutabilmek hem de dünyaya hakkıyla anlatabilmek için ne gibi faaliyetlere imza attık? Gelin bir bakalım isterseniz…

ŞEHİTLER İSİMLERİYLE YAŞATILIYOR

15 Temmuz gecesi, bazı mekânlar için oldukça zorlu geçmişti. Boğaziçi Köprüsü, Saraçhane, Ankara Özel Harekât Müdürlüğü Binası, Kısıklı Meydanı, Çengelköy, Genelkurmay Başkanlığı önü olmak üzere daha birçok noktada darbeciler, işgale direnç gösterenlere karşı oldukça sert müdahalelerde bulunmuş ve buradaki insanlara, helikopter ve tüfeklerle ateş etmekten sakınmamışlardı. Kalkışmanın başarıyla püskürtülmesinden sonra ise darbeciler için kritik öneme sahip olan bazı mekânlarda isim değişikliğine gidilmesi, 15 Temmuz'un zihinlerimizde canlı kalmasına katkı sağlaması açısından önemli bir girişimdi.

O gecenin sembol noktalarından biri olan Boğaziçi Köprüsü'nün adı, 25 Temmuz 2016'daki Bakanlar Kurulu toplantısından sonra 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilirken İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) bulunduğu Saraçhane bölgesinde şehit olan 17 kişinin ismi de burada bulunan çeşitli yerlere verildi. İBB önünden başlayıp Gençtürk Caddesi'ne kadar olan 250 metrelik yolun adı ise 15 Temmuz Şehitler Caddesi adını aldı. 15 Temmuz gecesinin sembol merkezlerinden biri olan Çengelköy ise artık Gazi Çengelköy olarak biliniyor.

Darbe gecesinde gösterilen direnişin önemli merkezlerinden biri olan Kısıklı Meydanı'nın adı ise 9 Aralık 2016'daki kararnameyle Milli İrade Meydanı oldu. Bölgede bulunan dört parkın adı da; Şehit Timur Aktemur, Şehit Halil Kantarcı, Şehit Mete Sertbaş, Şehit Cengiz Hasbal olarak değiştirildi.
İstanbul'da isim değişikliğini en çok yapan kurum ise İETT oldu. O gece hayatını kaybedenlerin anısına 53 durağın isminde değişikliğe giden İETT'nin duraklara verdiği bazı isimler ise şu şekilde: Şehit Mustafa Cambaz, Şehit Erol Olçok, Şehit Ömer Halisdemir, Şehit Kader Sivri, Şehit Tahsin Gerekli, Şehit Hakkı Aras…

15 TEMMUZ'U DOĞRU ANLAMAK ve AKTARMAK

15 Temmuz gecesi Türkiye'de yaşananların ve FETÖ'nün işgal girişimine karşı milletin gösterdiği direncin pek çok yazar, şair, yayıncı, yapımcıya ilham olduğuna şüphe yok zira nice ihanet ve kahramanlık ilişkisinin iç içe geçtiği o gece sonrasında, 15 Temmuz'u anlatan birçok kitabın basıldığına, birçok derginin 15 Temmuz'u çeşitli veçhelerinden ele alarak masaya yatırdığına, o geceye dair birçok şiirin kaleme alındığına şahit olduk geçen süre zarfında. Bunların dışında genelde 15 Temmuz'u, özelde ise o gecenin kahramanlarını ve tanıklıklarını konu edinen birçok belgesel ve kısa film çekildiğini de biliyoruz. Yazılı ve görsel alanda üretilen bu kaynak çeşitliliği hem 15 Temmuz'un tarihe not edilmesine katkı sunması hem de hafızalarda diri kalmasını sağlayacak olması açısından şüphesiz ki kıymetli. Söz konusu sahalarda üretilen çalışmaların bazıları ise şu şekilde:

Kitaplar 15 Temmuz'u hatırlatıyor

15 Temmuz konusunda en zengin dokümanın kitap alanında oluştuğunu söyleyebiliriz. Geçen süre zarfında, 15 Temmuz'a dair yazılan kitapların sayısı 150'ye yaklaşmış durumda. Yazılan kitapların hem yazarlarının hem de yayınevlerinin siyasi pozisyonları çeşitlilik gösteriyor. Bu durum, 15 Temmuz'un önemini bir kez daha bize hatırlatıyor. Yazılan kitaplardan bazılarının isimleri ise şöyle:
* Erdem Yayınevi tarafından basılan Okçular Tepesi, 15 Temmuz Kahramanlarının Hikâyeleri.
* Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan 10 Soruda 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Fetullahçı Terör Örgütü.
* Nihal Olçok'un kaleme aldığı ve içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz şehitlerinden Erol Olçok'u anlatan bir yazısının da bulunduğu, Şehitoğlu Şehit.
* İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 242 şehit ailesiyle yüz yüze görüşmeler yaparak hazırladığı, 15 Temmuz Şehitleri.
* Burhanettin Duran ve Fahrettin Altun tarafından kaleme alınan 15 Temmuz Zaferi.
* Cevat Akkanat'ın hazırladığı ve içerisinde 198 şairin 250 şiirinin yer aldığı, Darbeye Direnen Şiirler- 15 Temmuz Direniş Şiirleri Antolojisi.
* FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi üzerine SETA tarafından iki senedir çok kapsamlı ve darbe girişimini her yönüyle inceleyen çalışmalar yapıldı yapılıyor. Bu önemli çalışmalar 15temmuz.setav.org sitesinde toplandı.

Dirilişe uzayan gecenin belgeselleri

15 Temmuz Şehitleri Belgeseli, TRT Haber tarafından hazırlanan 15 Temmuz'da Ne Oldu? ve O Gece, Diyanet TV'de yayınlanan Diriliş Bestesi Sala, Kübra Yiğitbaşı tarafından hazırlanan Direnen Kadınların Belgeseli: Kalplerin Direnişi, A Haber tarafından hazırlanan İhanet ve Diriliş, TVNET'in 15 Temmuz şehitlerinden Mustafa Cambaz için özel olarak hazırladığı Cennet Vatanın Fotoğrafçısı isimli yapımlar, 15 Temmuz hakkında hazırlanan ve sosyal medyada en çok dolaşımda kalan belgeseller olarak dikkat çekti.

Büyük zaferin kısa filmleri

Turkuvaz Medya Grubu'nun sponsorluğunu yaptığı 15 Temmuz: İhanet ve Direniş, yapımcılığını Nafiz Tunç'un üstlendiği ve Ekrem Aydın'ın yönettiği 30 Kuş, Bursa İsmail Hakkı Camii İmamı Ali Haydar'ın senaryosunu yazdığı İmamın Objektifinden 15 Temmuz, Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan ve bütün özel ve resmi okullarda izletilen 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri, Ümraniye Belediyesi tarafından hazırlanan Evlat isimli animasyon/çizgi film 15 Temmuz bağlamında çekilmiş başlıca kısa filmler olarak kayıtlardaki yerini aldı.

Dergilerde 15 Temmuz

Darbe girişimi sonrasında birçok dergi, 15 Temmuz hadisesine dair yaptığı özel sayılarla çıktı. Geçen iki yıl boyunca Lacivert Dergi; o gecenin tanıklarıyla yaptığı görüşmelerle içeriklendirdiği "15 Temmuz", darbe girişiminin ve FETÖ'nün dinamiklerinin alanında uzman kişilerin görüşlerine başvurarak değerlendirildiği "15 Temmuz Kurtuluş", 15 Temmuz'un birinci yılında o gecenin kahramanlarının bir yıl boyunca yaşadıklarının ve FETÖ davalarının hangi aşamada olduğunun masaya yatırıldığı "15 Temmuz Unutma" ve kalkışmanın ikinci yılında da "Hafıza" dosyalarıyla toplamda dört sayıda 15 Temmuz'u ele aldı.

Kriter Dergisi, tarihimizin en büyük saldıranlarından biri olarak nitelediği 15 Temmuz hadisesinin girdi ve çıktılarını sayfalarına taşırken, Derin Tarih 140 yıllık darbeler geleneğimize eğilen bir sayı hazırladı. Muhafazakâr Düşünce ise 15 Temmuz şehitlerine ithaf ettiği sayısında 15 Temmuz'u kavramsallaştıran ve darbeye giden süreci sosyolojik olarak değerlendiren bir sayı ile okuyucuların karşısına çıktı.

Bazı edebiyat dergilerinin de özellikle 15 Temmuz kahramanları üzerine odaklanan içerikler ürettiğini ve üretilen bu dergilerin Ümraniye'de; "15 Temmuz Kanlı Darbe Girişimini Konu Edinen Edebiyat Dergileri" isimli bir sergiyle ziyaretçilerle buluştuğunu belirtelim. Bu süreçte özellikle İtibar dergisinin darbeye direnen kapakları ve yayınladığı darbe karşıtı şiirlerle dikkat çektiğini de ekleyelim.

Kum taneciklerinde 15 Temmuz'u hatırlamak

Yazılan kitaplar, çekilen film ve belgeseller, yayınlanan raporlar, düzenlenen paneller dışında 15 Temmuz'u başka yollardan hatırlatan çalışmalara da denk geldik geçen iki yılda. Bu konuda belki de en özgün çalışmalardan birini kum sanatçısı Veysel Çelikdemir'in gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.

Kum sanatına sekiz yıl önce İstanbul'un fethini canlandırarak başlayan 34 yaşındaki Çelikdemir, FETÖ 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları anlatmak için kolları sıvadı ve yaklaşık 250 bin kişiye o kanlı geceyi kendi sanatıyla anlatmayı başardı.

15 Temmuz'da yaşananları halka daha iyi aktarabilmek amacıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca yürütülen "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar" projesine dâhil olan sanatçı, 15 Temmuz'un hafızalarda canlı kalması için böyle bir yola başvurduğunu belirtiyor.

15 TEMMUZ'U DOĞRU ANLATABİLMEK

15 Temmuz sonrasında karşılaştığımız en önemli zorluklardan biri, o gece yaşananların ve darbe sonrası hedeflenenlerin doğru bir şekilde aktarılması meselesiydi. Püskürtülen bu kanlı girişimi gölgelemek adına pusuya yatmış kesimler, hem yurt içinde hem de yurt dışında zihinleri bulandırmak adına o gecenin ilk dakikalarından itibaren türlü manipülasyona başvurmaya başlamıştı. Özellikle dünya basınında söylem üstünlüğünü elinde bulunduran FETÖ, bu kalkışmanın kendileriyle bir ilgisinin olmadığı yönünde ciddi lobi çalışması yapıyordu. Türkiye ise FETÖ'nün bu stratejisine; devlet kademelerinin, belediyelerin, yerli basının, bazı sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının bazı kesimlerinin ve araştırma merkezlerinin yaptığı birtakım karşı hamlelerle gerekli cevabı verdi. Örneğin; Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanlığı'nca İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanan 10 Soruda 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Fetullahçı Terör Örgütü kitabı, yurt içi ve yurt dışında 15 Temmuz'u anlatma noktasında önemli kaynaklardan biri olarak kabul edildi. Bu sahada yapılan diğer bazı girişimler ise şu şekilde oldu:

Medya ve 15 Temmuz

Daily Sabah'a bağlı düşünce kuruluşu Daily Sabah Politik Araştırmalar Merkezi tarafından iki önemli rapor hazırlandı. İngilizce olarak hazırlanan ve yurtdışında belirli merkezlere dağıtımı yapılan bu raporlardan ilki, 15 Temmuz: Gülenist Darbe Girişimi başlığıyla yayımlanırken ikincisi ise 15 Temmuz Darbe Girişiminde Gülen'in Dahiliyetinin Kanıtları başlığıyla oluşturuldu.

TRT World tarafından İngilizce olarak hazırlanan Tarih ve Bellek: TRT World'ün Gözünden 15 Temmuz Darbe Girişimi başlıklı kitap da, 15 Temmuz'un uluslararası kamuoyuna sağlıklı bir şekilde anlatılabilmesi adına yapılmış bir çalışma olarak literatürdeki yerini aldı.

Bu noktada Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) yapmış olduğu çalışmalara ayrı bir parantez açmak gerekiyor. 15 Temmuz sonrasında SETA bünyesinde toplam dokuz kitap basıldı. Bu kitapların dördü Türkçe, dördü İngilizce, bir tanesi de Arapça olarak yayımlandı. Altısı uluslararası düzeyde olmak üzere 15 Temmuz ile ilgili 14 panel gerçekleştiren SETA, aynı zamanda iki tane de uluslararası sempozyum organize ederek 15 Temmuz'un hem yurt içinde hem de yurt dışında anlatılması noktasında önemli faaliyetlerde bulundu.

Belediyeler ve 15 Temmuz

Ümraniye Belediyesi, 15 Temmuz Darbe girişiminin 1'inci yıldönümünde, dünyadan ve Türkiye'den 18 gazetecinin o geceyi yazdığı 16 sayfadan oluşan Gazete 15 Temmuz'u dünyanın altı farklı başkentinde ve Türkiye'nin çeşitli illerinde dağıttı. Gazete dünyada; Londra, Berlin, Paris, Amsterdam, Brüksel ve Pensilvanya'da dağıtılırken ülkemizde ise; İstanbul, Ankara, Edirne ve İzmir'in çeşitli meydanlarında dağıtıldı.
Zeytinburnu Belediyesi ise 15 Temmuz'un 1'inci yıldönümünde o gece yaşananların dünyaya doğru bir şekilde aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla İngilizce bir makale yarışması düzenledi. Sekiz kategoride 24 ödülün verildiği bu yarışmada seçilen makaleler kitaplaştırılarak yurtdışında belli bölgelere gönderildi.

İş dünyası ve 15 Temmuz

15 Temmuz'da Türkiye'de yaşananları dünyaya daha iyi anlatmak için gönüllü olarak bir araya gelen bazı iş adamlarının desteğiyle çekilen ve darbe gecesi hakkında bilgi veren, yönetmenliğini ise Çağatay Karaçizmeli'nin yaptığı beş kısa film #respectdemocracy hashtagi ile sosyal medyada yayınlandı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), yurt dışında bulunan şubeleri ve temsilcilikleri tarafından FETÖ'nün kalkıştığı darbe girişimine dair 38 farklı ülkede çeşitli programlar gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı'nca hazırlanan ve yedi farklı dile çevrilen, darbe girişimi hakkında bilgiler içeren yayınların yurtdışındaki şube ve temsilciliklere dağıtıldığı bu organizasyon; ABD, İngiltere, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tayvan gibi dünyanın farklı coğrafyalarında yapıldı.

DAVALAR HANGİ AŞAMADA?

15 Temmuz sonrasında kamuoyunun sonucunu merakla beklediği noktalardan bir tanesini de, 15 Temmuz davalarının oluşturduğuna şüphe yok. Darbeye bulaşan ve 250 insanımızın şehit, 2 binin üstünde insanımızın ise gazi olmasında sorumlu olanların hak ettikleri cezayı almaları hepimizin en büyük temennisi. Hâlihazırda toplam 34 bin FETÖ militanı Türkiye'nin çeşitli cezaevlerinde tutuklu olarak bulunuyor. Peki İstanbul, Ankara, Balıkesir, Bursa, Adana, Antalya, Muğla, İzmir, Denizli, Erzurum, Malatya, Mersin, Kırklareli ve Zonguldak'ta hazırlanmış iddianamelerin kabul edilmesiyle görülmeye başlanan bu davalar, geldiğimiz noktada hangi aşamada? Türkiye'nin merakla beklediği bu sorunun cevabını geçtiğimiz günlerde Anadolu Ajansı'na açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'den dinleyelim isterseniz. Bakan Gül, davalara ilişkinin toplam 287 dosyanın 171'i hakkında karar verildiğini, 116 davanın ise oturumlarının halen devam ettiğini açıkladı kendisiyle yapılan mülakatta. Darbe davalarında toplam 2 bin 140 kişi hakkında çeşitli mahkûmiyet kararları verildiğini, 1478 kişinin ise beraat ettiğini kaydeden Gül; "2018 sonunda bu yargılamaların Türkiye'nin yargı gündeminden düşeceğini ve tamamlanacağını" da belirtti.

DERNEKLER ve FAALİYETLERİ

15 Temmuz sonrasında birçok yeni derneğin kurulduğuna ve bu derneklerin şehit yakınları ve gaziler için çeşitli platformda yaptığı birtakım etkinliklere rastgeldik. Bu derneklerin kamuoyunca adı en çok duyulanları şu şekilde oldu: 15 Temmuz Derneği, 15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gazileri Derneği, 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği, 15 Temmuz Demokrasi ve Kadın Derneği.
Kurulan bu derneklerin en aktif çalışanı ise, kurucuları arasında Prof. Dr. Mustafa Varank, Cevat Olçok, Hasan Kaçan, Zeynep Bayramoğlu gibi isimlerin yer aldığı 15 Temmuz Derneği oldu. 15 Temmuz'u doğru bir şekilde anlatmak ve hatırlatmak için birçok faaliyette bulunan dernek, şehit yakınları ve gazilere ulaşarak hem yurt içi hem de yurt dışında, bu insanların kendilerini ifade edebileceği birçok etkinliğe imza attı. Özellikle 24-26 Mart 2017 Antalya'da gerçekleştirilen "Şehit Ailelerini Buluşturma Etkinliği", gerek amacı gerekse de muhtevası açısından oldukça önemli bir faaliyet olarak kayıtlara geçti.
Bütün bunların dışında 15 Temmuz Derneği'nin gerçekleştirdiği bazı faaliyetler ise şu şekilde:
* 15 Temmuz hatıra parasının tasarımı yapıldı.
* Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'yle birlikte sürdürülen 15 Temmuz Bilgilendirme Platformları kapsamında 19 farklı ülkeden 121 gazeteciye darbe girişiminin anlatıldığı bir etkinlik düzenlendi.
* Kültür Bakanlığı, İBB ile işbirliği yapılarak bir 15 Temmuz Müzesi projesi oluşturuldu. 15 Temmuz Derneği, 7 Ocak 2017 tarihinde bu projenin gerçekleştirilmesi için bir de çalıştay düzenledi. Cumhurbaşkanlığı himayesinden kurulacak olan müzenin bu yıl, 15 Temmuz'un yıldönümünde açılması hedefleniyor.

15 Temmuz'dan sonra şehit yakınları ve gaziler tarafından kurulan bir diğer dernek de, 15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gazileri Derneği oldu. Kurucuları arasında o gecenin kahramanlarından olan Safiye Bayat, Sabri Ünal gibi isimlerin de yer aldığı dernek, geçtiğimiz süre zarfında İstanbul, Antalya, Diyarbakır gibi çeşitli illerde birtakım programlar düzenleyerek 15 Temmuz'un unutulmaması için önemli faaliyetlerde bulundu.

BİZE ULAŞIN