Sema Türk: Modern Bağımlılık

Modern Bağımlılık
Giriş Tarihi: 2.2.2016 12:43 Son Güncelleme: 16.2.2016 12:01
Sema Türk SAYI:21Şubat 2016
Yaşasın modern hayat! Her gün yeniden güncelleniyoruz. Bazı yanlarımızı iyileştiriyor, bazı yanlarımızı resetliyoruz. Önce yadırgıyor, sonra alışıyor, en sonunda da bağımlısı oluyoruz. Ne de güzel topluca çıldırıyoruz! Taptaze modern insan bağımlılıklarımız var... Mesela şunlar gibi; Candy Crush oynamak
"Kaçıncı level'dasın?"
Yollar bitmiyor, işler durmuyor... Her şey çok renksiz dimi ya?! Elin yine telefona gitti tabii. Bütün sosyal medya hesaplarına az önce baktın zaten. Eeee ne duruyorsun? Aç o zaman bi Candy Crush, patlat rengarenk şekerleri. Başarıdan başarıya koş, aş engelleri. Hele bir de o benekli, her şeyi hep birden patlatan o büyük şeker gelirse off! Anlatırken bile bi rahatladık sanki.

WhatsApp'ta grup olayları
"Kaç tane grubun var?"
Telefonu geçtik, whatsapp yokken ne yapıyorduk biz abi?! Aile ilişkileri, akrabalık bağları, arkadaş grupları, iş toplantıları... Çok pratik ve hiç yormayan ne de harika bir program. Gidip görmeden sövüp silebiliyor, sonuna bir gülücük ekleyerek en baba ayarı verebiliyoruz. Şimdi aksırdım, bak ne de güzelim, yine çalışıyorum, şimdi eve girdim gibi kısa cümlelerle her 'AN'ımızı paylaşıyor, havamızı atıyor, kaprisimizi yapıyoruz. İşin güzel tarafı hem kendi kendine gibisin hem değil. Grup açmak, gruba katılmak, grubu sessize almak ayaklarıyla hayatımızı dolduruyoruz. Hayatın ritmine ayak uydurduk sonunda dostum!

İnternet yorumlarının hipnotize etkisi
"İnsanlar kafayı yemiş abi!"
Eskiden ne güzeldi... Haberi izlerdik, gazeteyi okurduk bitti gitti. Ama artık öyle değil! İnternet geldi, rahatlık bitti. İnternette, Facebook'ta, Twitter'da ortalık savaş alanı. Yorumlar, yorumlara verilen yanıtlar, yanıtlara yapılan yorumlar... Bitmiyor. Okumadan duramıyoruz?! Ne diyelim; ilk yoruma günahsız olanınız baksın.

Telefonun tuş kilidini açmak/kapamak
Tek başına yaşanan, ağlamalı bir durum.
Bir şekilde bekleme halindesin ve bu durum epey bi uzadı. Ne yapacaksın? Tabii ki telefon ile meşgul olacaksın. Facebook tamam, Twitter tarandı, Instagram'da beğenilerini yaptın. Oyunlarda canın kalmadı, yenilerinin yüklenmesi lazım. İşte; "Eee?! Bitti telefon?!" dediğin bu anda başlıyor hikâye. Elin sürekli tuş kilidine gider açarsın, yapacak bir şey kalmadığını hatırlar kaparsın. Yaşlı gözlerle telefona bakar, içli içli, fütursuzca ağlarsın.
Televizyonla konuşmak
"Şu an ben şok!"
Çok yoruldun, kafanda bin türlü dert tasa.. Doluya koydun 'Almam!' dedi, boşa koydun 'Bu ne lan!' dedi. Ne yapacaksın?! Bol ödüllü bir festival filmi izleyecek değilsin herhalde. (Ona kafa lazım.) Tabii ki televizyonu açıp, kanallar arasında zaplayacaksın.
Yeter mi?! Yetmezzz! Televizyonla konuşacaksın, söyleneceksin, güleceksin, dalga geçeceksin. Onu hunharca eleştireceksin. Nasıl kafa bi boşaldı sanki dimi? Hadi git uyu...

Sosyal medyada ajitasyon yapmak
"Beni hayat değil, insanlar yordu!"
Anladık hayat çok zor. Kimse de seni anlamıyor, anlayan da yanlış anlıyor zaten. Ama bu hezeyanları sosyal medyadan ilan etmek nedir canım kardeşim?! Bi gizemli haller, bi 'yıkıldım ama ölmedim' havaları. En çok da 'Hayırdır, ne oldu?' sorularına verdiğin 'Görüşünce anlatırım canım'ların hastasıyız bunu da bil! Hadi git bunu da yaz şimdi...

Metrobüste kapıya yakın olma isteği
"Yolu da kapadık ama?!"
"Bu konuda sonuna kadar haklıyız!" diyen herkes kapının önünde toplansın. Binmesi ayrı, inmesi hepten ayrı dert olan metrobüste en iyi konumlandırmayı yapmak zorundayız. Yapmadan duramayız. Gerekirse türküler söyler, ağıtlar yakarız; "Kapı önü mesken olmuş, yollar işe akıp gider. Irak kalan kapı imiş, yollar bana bakıp gider."

Çok yoğun olmak, en yoğun olmak
"Toplantıdayım, çıkınca ararım."
Ne kadar da önemli bir insansın?! Yani bu kadar yoğun olduğuna göre öyle olmalısın?! Sakın boş durma! Şöyle ciddi bir sükûnet ile çay içerken, bir insan evladının söylediklerini dinleme sakın. Sen yoğun ol, şikâyet et... Sonra yine yoğun ol! Sevgiler...

Diyete başlamak
"Yarın diyete başlıyorum."
Hıhı, tabii başlıyorsun. Aynı gün içinde başlayıp biten bir eylem olduğu için başlamanın hastasıyız. "Diyeti bitiriyorum." diyen yok ama bi başlama durumu var ise bir yerlerde bitmiş olması gerekir dimi? Neydi?! Başlamak yolun yarısıydı.
Sevgi de emekti.
BİZE ULAŞIN