H.Sena Kural: Sahip değil emanetçi olmak

Sahip değil emanetçi olmak
Giriş Tarihi: 3.9.2015 15:45 Son Güncelleme: 3.9.2015 15:50
H.Sena Kural SAYI:16Eylül 2015
Seminerler veriyor, beste yapıyor, kitap yazıyor, eğitim ve yardım organizasyonları düzenliyor. Tüm yaptığı işlerin ortak paydası, iyiliği tavsiye etmek ve kötülükten alıkoymak! Her şeyden önce kendisini aradığını, en büyük arzusunun Yaradan kendisini ne için yarattıysa onu bulmak ve yaşam misyonunu gerçekleştirmek olan bir kul olduğunu dillendiriyor sohbetimiz sırasında Nevin Soysal Aydın.

Seminerler veriyor, beste yapıyor, kitap yazıyor, eğitim ve yardım organizasyonları düzenliyor. Tüm yaptığı işlerin ortak paydası, iyiliği tavsiye etmek ve kötülükten alıkoymak!

"Hayatımda pes etmeyi hiç düşünmedim. Ancak karşılaştığım engellerden dolayı sık sık öğrenilmiş çaresizlik duyguları yaşadığım oldu ve bu duyguyu yaşamak hiç kolay değildi. Mesela bir belediyenin aile eğitim organizasyonlarını yaptığım dönemde belediye başkanı ve birlikte çok uyumlu bir şekilde çalıştığım kadrosu değişmişti. Yeni gelen kadro verdiğim tüm emeği göz ardı edip eğitim programlarımı, üstelik başarılarımdan dolayı ödüllendirilmem gereken bir dönemde durdurdu ve uğradığım hayal kırıklığından dolayı üç ay herhangi bir işe başlamak için içimde istek duymadım. Çok şükür ki çalışmalarımdan faydalanan hanımların samimi üzüntüleri, sürekli arayıp sormaları, hiçbir işe yaramasa da defalarca belediyeye gidip yapılan haksızlığın düzeltilmesini istemeleri toparlanmamı sağladı."

Bazen umutsuzluklara kapıldığını ve bunların kendisine zaman kaybettirdiğini düşünse de karşılaştığı engeller aslında hep projelerinin büyümesine vesile olmuş. Aldığı her ret cevabından sonra projelerine yeni hedefler ilave etmiş ve bugüne kadar gelmiş.

"Zaman zaman hikâyedeki sağır kurbağa olduğumu düşündüğüm olur. Bilirsiniz; zıplama yarışması yapılırken kendilerine belli bir mesafeyi aşamayacakları söylenen kurbağalar, o sınırı gerçekten de aşamazlar. Ancak tek bir kurbağa aşarak herkesi hayrette bırakır. Kurbağa sağırdır ve sınırın aşılamayacağı ile ilgili söylenenleri duymamıştır. Mesela 2003'te çocuk ilahi grubumu kurup ilk müzik albümümü çıkarmak için çalışmaya başladığımda tüm dünyayı bana 'başaramazsın' demek için birleşmiş gibi hissediyordum. Mark Twain'in de dediği gibi; 'Hayatta en büyük eğlence, başkalarının sana yapamazsın dediği işi başarmaktır.' Daha sonraki albümümden bu tadı almadım çünkü artık herkes yapabileceğime inanıyordu."

İnandığı ve her konuda temel aldığı İslami prensipler doğrultusunda hayatında ilerlerken karşısına çıkan boşlukları doldurmak amacıyla, eksikliği hissedilen alanlarda elini taşın altına koyan, hedeflerini belirlerken kafasını değil 'yüreğini ortaya koyan' bir insan.

Nevin Soysal Aydın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda Aile Eğitim Projesi formatörü olarak, 'Eşsiz Nur' başlıklı siyer temalı çoklu sanat projesinde söz yazarı, besteci, yazar ve koordinatör olarak görev yapıyor. "Eşsiz Nur projesi ilk başta Peygamber Efendimizin (S.a.v) hayatının şarkılarla anlatıldığı bir müzik albümü projesi olarak başlamıştı. Daha sonra buna alanında dünyada bir ilk olan 16 ciltlik fantastik macera roman serisi, tiyatro oyunu, sinema filmi, tematik park gibi aşamalar eklenerek Efendimizi (S.a.v) yeni nesillere zamanın ruhuna uygun olarak tanıtmayı hedefleyen büyük bir proje haline geldi. Eşsiz Nur projesini hazırlarken beni bu işi yapamayacağıma inandırmaya çalışan çok sayıda insan oldu ama söylenenler beni yıldıramadı. Çünkü şartlar ne kadar kötü, hedef ne kadar uzak ve büyük olursa olsun, 'ol deyince olduruveren' Rabbimizin bir anlık dilemesinin tüm olmazları olur kılacağından hiçbir zaman kuşku duymadım."

"Gelecekle ilgili bir başka planım da Çeçenistan'da Kuran kursu açmak. Tokatköy'deki Çeçen Mülteci Kampı'nda yedi yıl eğitim ve yardım organizasyonları yaptım. Çocuklara Kuran ve İslami ilimler dersleri verdiğim sırada, onların ülkelerine geri dönmesi ve benim de gidip orada Kuran kursu açmam, öğrencilerimle birlikte kurduğumuz bir hayaldi."

Nevin Soysal Aydın'ın bana göre en çok dikkat çeken yönü kendisini 'bazı projelerin sahibi değil emanetçisi' olarak görmesi ve onları bir bayrak yarışı bilinciyle son noktaya kadar ulaştırmaya çalışması. Kişinin kendini keşfetmesi ve yaşam misyonunu tespit etme arayışını nefis terbiyesinin önemli bir unsuru, son nefese kadar devam ettirmesi gereken bir çaba olarak görüyor. Yapbozun parçaları gibi herkes kendisine ait olan boşluğu doldurduğu zaman başka insanların da kendilerine ayrılmış olan boşluğu doldurmalarına yardımcı olacağımızı söylüyor.
BİZE ULAŞIN