DOSYA
SÖYLEŞİ
GÜNDEM
TÜRKİYE
DÜNYA HABER -PORTRE
MAKALE
KÜLTÜR - SANAT
ASABİ ASTROLOG
KİTAP
SİNEMA
ARŞİV
YAZARLAR
ABONELİK
Yazarlar
Nagihan Haliloğlu
TÜM YAZARLAR
A. Aslıhan Erbaşı Çuhadar
A. Tarık Şebik*
A. Teyfur Erdoğdu
Abdullah Harmancı
Abdullah Teyfur Erdoğdu
Abrar Sabbah
Adil Tek
Ahmet Ağırakça
Ahmet Dağ
Ahmet Demirhan
Ahmet Edip Başaran
Ahmet Gedik
Ahmet Kavas
Ahmet Kekeç
Ahmet Melih Karauğuz
Ahmet Özdinç
Ahmet Özhan
Ahmet Tabakoğlu
Ahmet Taşağıl
Ahmet Tur
Alev Erkilet
Alev Erkület
Ali Abrek
Ali Beytullah Çakır
Ali Büyükaslan
Ali Demir
Ali Emre
Ali Eren
Ali Hasan Eren
Ali Köse
Ali Merthan Dündar
Ali Recep Nazlı
Ali Taha Koç
Alim Kahraman
Alper Bilgili
Alper Gencer
Alperen Karapınar
Anouar Brahem
Arif Dülger
Arzu Avşar
Asım Öz
Aslışah Sarıtaş
Ateşin Atılgan
Âteşin Atılgan
Atilla Yayla
Aybala Hilâl Yüksel
Aydın Tüfekçioğlu
Ayfer Tuzcu Ünsal
Ayhan Demir
Aykut Özer
Ayla Kerimoğlu
Aylin Tutgun Ünal
Aylin Tutkun Ünal
Aynur Başoğlu Uysal
Aynur Erol Özbay
Ayper Somer
Aysun Özkan
Aysun Yıldız
Ayşe Berre Karaman
Ayşe Böhürler
Ayşe Çoşkun Oğuz
Ayşe Eyyüpkoca Atila
Ayşe Kardaş
Ayşe Kaya Göktepe
Ayşe Keşir
Ayşe Melek
Ayşe Nur Biçer
Ayşe Oğuz
Ayşe Seyyide K. Demirhan
Ayşe Sözen Usluer
Ayşegül Işık
Ayşegül Yıldırım Kara
Aytekin Demircioğlu
Aytekin Yılmaz
Azerin
Bager Akbay
Bahar Yıldız Oğuz
Barış Ertem
Başak Burcu Eke
Belkis İbrahimhakkıoğlu
Bercan Tutar
Betül İpşirli Argıt
Betül Nurata
Betül Özel Çiçek
BETÜL ŞATIR
Betül Tansel
Betül Türksoy
Beyhan Budak
Beytullah Çakır
Beyza Hasibe Aydın
Bir sınıf annesi :)
Birol Biçer
Buğra Ayan
Burcu Uysal
Bülent Toksöz
Bünyamin Bezci
Bünyamin Esen
Büşra Bağdat
Büşra Bulut
Büşra Kayıkçı
Büşra Kızık
Büşra T. Kazan
Can Güray
Can Kayacılar
Celal Fedai
Celal Tahir
Cem Sancar
Cemal Şakar
Cengiz Alğan
Cengiz Çakmak
Cengiz Tomar
Ceyhun Bozkurt
Ceyhun Özçelik
Coşkun Yılmaz
Çetin Kaya Koç:
Çiğdem Seferoğlu
Deniz Renkveren
Derda Küçükalp
Derya Yanık
Dilara Bostan
Dilek Güngör
Doğukan İşler
Dr. H. Şule Albayrak
Dr. Turgay Yerlikaya
Dursun Ali Tökel
Dursun Çiçek
Duygu Orak
E. Fuat Keyman
Ebrar Üzümcü
Ebubekir Kurban
Ecem Türk
Eda Dikmen
Ejder Okumuş
Ekrem Demirli
Ekrem Kızıltaş
Elif Bulut
Elif Eda Karagöz
Elif Esen
Elif Kavakçı
Elif Nuroğlu
ELİF RANA SARAÇGİL
Elif Sibel Aslan
Elif Şahin Keleş
Elif Zehra Kandemir
Elif Zeynep
Elvida Ünal
Emel Özkan
Emine Bağcı
Emine Battal
Emine Kaplan
Emine Nur Çakır Türkoğlu
Emine Şeçeroviç Kaşlı
Emre Ergin
Emre Gönen
Emre Yücelen
Enes Çiçek
Enis Doko
Enver Beşinci
Enver Gülşen
Eray Sarıçam
Ercan Yıldırım
Ercan Yılmaz
Erhan İdiz
Erol Erdoğan
Erol Göka
Erol Gökşen
Ersan Atar
Ersin Şiyhan
Ervanur Erdoğan
Esra Albayrak
Esra Çiftçi
Esra Hacıoğlu
Esra Nur Akkaya
Esra Yerebakan
Eymen Berber
F. Zehra İzgi
Farah Fersi
Faruk Günindi
Faruk Sanvar
Fatıma Betül Baştürk
Fatıma Gülhan Abushanab
Fatih Baha Aydın
Fatih Gültekin
Fatih Kafalı
Fatma Bayram
Fatma Ekinci
Fatma Genç Ünay
Fatma S. Erol
Fatma Toksoy
Fatma Türk Toksoy
Fatmanur Altun
Feyza Kartopu
Feyza Topçu
Fuat Sezgin
Fulya İbanoğlu
Funda Karayel
Gamze Tuna
Gamze Yılmaz
Gloria Shkurti Özdemir
Gökhan Duman
Gökhan Ergür
Gökhan Genç
Gökhan Gökçek
Gökhan Özcan
Göksan Göktaş
Gönül Taban
Gönül Yonar
Güldane Gündüzöz
Gülenay Börekçi
Gülper Refiğ
Güray Süngü
Gürcan Sünnetçi
Gürkan Kumbaroğlu
Güven Adıgüzel
H. Betül Cengiz
H. Hümeyra Şahin
H. Sena Kartal
H. Şule Albayrak
H.Salih Zengin
H.Sena Kartal
H.Sena Kural
H.Yıldırım Ağanoğlu
Hacer Kor
Hacı Bayram Başer
Hadise Boynudik
Hakan Alvan
Hakan Arslanbenzer
Hakan Uç
Hakkı Öcal
Hakkı Özdemir
Halil İbrahim İzgi
Halime Yıldız
Haluk Alkan
Hamdi Akyol
Hamza Bilgü
Handan Acar Yıldız
Handan İnci
Hasan Aksoy
Hasan Basri Yalçın
Hasan Mandal
Hasan Meriç
Haşim Şahin
Haşmet Babaoğlu
Hatem Bazian
Hatice Asan
Hilal Barın
Hilal Kaplan
Hilmi Demir
Hümeyra Büşra Nural
Hümeyra Yabar
Hüseyin Aydın
Hüseyin Etil
Hüsrev Hatemi
İbrahim Altay
İbrahim Gökburun
İbrahim Halil Üçer
İbrahim Kalın
İbrahim Kaya
İbrahim Sadi
İbrahim Sadri
İbrahim Tenekeci
İdris Kardaş
İhsan Kabil
İlker Nuri Öztürk
İpek Coşkun
İsmail Erdoğan
İsmail Güleç
İsmail Hakkı Turunç
İsmail Kavaz
İsmail Kılıçaslan
İsmail Taşpınar
İsmihan Şimşek
İsmini vermek istemeyen yazar
Jenny Molendyk Divleli
K. Melek Yazıcı
Kaan Murat Çalen
Kaan Murat Yanık
Kadir Canatan
Kamile Develi
Kaya Genç
Kemal Sayar
Kenan Kıran
Kerem Alkin
Kerim Güç
Kevser Aydoğdu
Kevser Çakır
Kevser Çakır Demir
Kevser Uysal
Kılıç Buğra Kanat
Kurtuluş Kayalı
Kurtuluş Tayiz
Kutluğ Ataman
Kübra Güran Yiğitbaşı
Kübra Nur Uzun
Lacivert Yazı İşleri
Levent Eraslan
Leyla İpekçi
Leyla Kaya
Lokman Baybars
Lütfi Sunar
Lütfü Özşahin
M. Bilgin Saydam
M. Pervin Tuba Durgut
M. Sena Subaşı
M. Şevki Sözen
Mahmud Erol Kılıç
Mahmut Övür
Maide Barış
Markar Esayan
Marwan Nadhim
Medaim Yanık
Mediha Ayşen Yüksel
Mehmet Akif Memmi
Mehmet Berk Yaltırık
Mehmet Bozdağ
Mehmet Davut Göksu
Mehmet Dinç
Mehmet Emin Balcı
Mehmet Emin Barsbey
Mehmet Emin Birpınar
Mehmet Fatih Öz
Mehmet Genç
Mehmet Hakan Alşan
Mehmet Hakan Kekeç
Mehmet Necdet
Mehmet Ödemiş
Mehmet Sabri Genç
Mehmet Selim
Mehmet Şakiroğlu
Mehmet Şenol
Mehmet Teber
Mehmet Uçum
Mehmet Yalçın Yılmaz
Mehmet Zahid Sobacı
Melek Arslanbenzer
Melek Sena Subaşı
Melek Tekin Kunduracıoğlu
Melike Koç
Meltem Kural
Meriem Raoui
Merve Çirişoğlu
Merve Gülcemal
Merve Kavakçı İslam
Merve Safa Erbaş Likoğlu
Merve Sena Kılıç
Merve Yiğit
Meryem İlayda Atlas
Mesut Aytekin
Mesut Bostan
Mesut Uçakan
Mikdat Kadıoğlu
Mim Kemal Öke
Mine Sota
Modern Don Kişot
Mona A. Tufan
Muhammed Bâkır Köse
Muhammed Berdibek
Muhammed Ersin Toy
Muhammed Uyar
Muhammet Çiftçi
Muhittin Ataman
Muhittin Şimşek
Mukadder Gezen
Murat Dağıtmaç
Murat Erol
Murat Güzel
Murat Kaya
Murat Koparan
Murat Kurum
Murat Soydan
Murat Yeşiltaş
Musa Biçkioğlu
Musa Özsoy
Mustafa Akar
Mustafa Çifci
Mustafa Derviş Dereli
Mustafa Kaçar
Mustafa Kirenci
Mustafa Kutlu
Mustafa Merter
Mustafa Özcan
Mustafa Özçelik
Mustafa Ulusoy
Mustafa Yavuz
Mücahit Küçükyılmaz
Müge Karabağ
Nabi Avcı
Nagihan Haliloğlu
Naime Erkovan
Naoki Yamamoto
Nazan Yalçınkaya
Nazife Şişman
Nazlı Nur Baykan
Necdet Subaşı
Necip Tosun
Nergiz Erbay
Neslihan Şebik
Nevin Meriç
Nezih Çetin
Nihal Şahin Utku
Nihan Kaya
Nuh Arslantaş
Nur Dombaycı
Nur Özkan Erbay
Nurcan Yurdakul
Nurdan Yenigün
Nurettin Akçay
Nurgül Çebi
Nurhayat Kızılkan
Nursena Tüter
Nurullah Genç
Nurullah Koltaş
Oğuz Haşlakoğlu
Oğuzhan Dursun
Orhan Özekinci
Orhan Toker
Orkun Elmacıgil
Oya Ayman
Ömer Fatih Andı
Ömer Tuğrul İnançer
Ömer Türker
Özcan Hıdır
Özge Özkul
Özgür Dikmen
Özlem Zengin
Peren Birsaygılı Mut
Pınar Demir Er
Pınar Kandemir
Pınar Ülgen
Porf. Dr. Cafer Şen
Prof Dr. Erdal Tanas Karagöl
Prof Dr. Erhan Afyoncu
Prof Dr. İsmail Kara
Prof. Dr. Adem Sözüer
PROF. DR. CAFER ŞEN
Prof. Dr. Feridun Emecen
Prof. Dr. Hüsamettin İnaç
Prof. Dr. M. Fatih Andı
Prof. Dr. Özcan Hıdır
Prof. Dr. Yavuz Atar
Prof. Dr. Zekeriya Kurşun
Prof. Salim Al-Hassani
Rabia Yavuz
Ragıp Soylu
Rahmi Kopar
Ramazan Biçer
Raşit Ulaş
Ravza Kavakçı
Recep Şentürk
Reha Ermumcu
Remzi Kopar
Resmiye Özel
Reyyan Erdoğan
Rümeysa Önal
Saadettin Acar
Sabiha Çimen
Sadettin Ökten
Sadık Albayrak
Sadık Ünay
Said Yavuz
Salahaddin Bekki
Salih Tuna
Saliha Erdim
Samed Karagöz
Samet Şahin
Sami Savni Özer
Samir Vildiç
Savaş Ş. Barkçin
Sedat Anar
Sefure Özokur
Selahaddin E. Çakırgil
Selçuk Karakılıç
Selçuk Küpçük
Selen Fettahoğlu
SELVANUR YAZICI SEZGİN
Sema Silkin
Sema Şahingöz
Sema Tuğçe Dikici
Sema Türk
Semih Kaplanoğlu
Semiha Karahan
Sena Kurt
Sena Öz
Sena Subaşı
Sena Turalı Tunç
Senem Gezeroğlu
Senem Karabulut
Serdar Arslan
Serdar Çam
Serdar Hüseyin Yıldırım
Serkan Akın
Serkan Akkoyun
Serkan Üstüner
Sevde Öztürk
Sevde Sevan Usak
Sevim Zehra Can Kaya
Seyfettin Kaya
Sıbğatullah Kaya
Sibel Eraslan
Sinan Genim
Sinay Avşar
Soner Çelebi
Suat Köçer
Suavi Kemal Yazgıç
Suheyb Öğüt
Sulhi Ceylan
Sultan Işık
Süleyman Akgüneş
Süleyman Arif Özkut
Süleyman Faruk Güncüoğlu
Süleyman Kızıltoprak
Sümeyra Keleş Yerkel
Sümeyra Merve Kılınç
Sümeyye Ceylan
Sümeyye Kuşakçı
Sümeyye Öztürk Ulu
Şahin Albayrak
Şebnem Özdemir
Şener Aktürk
Şerife Eroğlu Memiş
Şermin Çarkacı
Şeyma Kuralkan
Şöhret Karaduman
Şule Güner
Şükran Erdoğan
Tacettin Kutay
Taha Dağlı
Taha Kılınç
Tahsin Görgün
Tahsin Yıldırım
Talha Köse
Telem Gök
Teoman Duralı
Timur Sırt
Tuba Kaplan
Tuba Karacan
Tuba Kılıç
Tuba Nur Saraçoğlu
Tuba Özden Deniz
Tuğba Coşkuner
Tuğba Çınarlı
Tuğba Kozan
Tuluyhan Uğurlu
Turan Kışlakçı
Turgay Bakırtaş
Turgay Yerlikaya
Tülay Gökçimen
Ufuk Karakullukçu
Ufuk Sandık
Uğur Küçükkaplan
Uğur Tanyeli
Ulvi Alacakaptan
Ümit Meriç
Ürün Dirier
Vehbi Bayhan
Wardah Tenweer
Yağız Gönüler
Yasin Aktay
Yasin Hacıosmanoğlu
Yasin Ramazan
Yavuz Hakan Tok
Yaylagül Ceran Karataş
Yaylagül Ceran Karataş
Yıldız Derya Birincioğlu
Yıldız Ramazanoğlu
Yrd. Doç. Dr. Yavuz Selim Karakışla
Yunus Arslan
Yunus emre Özsaray
Yusuf Adıgüzel
Yusuf Sami Kamadan
Yusuf Ziya Gökçek
Yücel Arzen
Yüksel Aytuğ
Zehra Can Kaya
Zehra Şamlıoğlu
Zeki Bayraktar
Zeki Bulduk
Zeliha Eliaçık
Zeynel Yaman
Zeynep Bayramoğlu
Zeynep Betül Akyıldız
Zeynep Gemuhluoğlu
Zeynep Gökgöz
Zeynep İrem Çeven
Zeynep Kevser Şerefoğlu
Zeynep Merdan
Zeynep Ölçen
Zeynep Sevde Paksu
Zeynep Temizer Atalar
Zeynep Tuğçe Karadağ
Zeynep Yıldız
Zozan Demirci
Nagihan Haliloğlu
Nagihan Haliloğlu
Yeni dünyanın “yükseltilmiş” hayatları
21 Ekim Perşembe
2021
Klara ile Güneş dünyasını imalarla, ancak bir androidin algılayabildiği derinlikte kuran bir roman. “Yükseltilmemiş” insanların barınamayacağı bu yeni dünyanın artık insanlardansa androidlere daha uygun bir yurt olduğuna kanaat getirebilirsiniz.
Nagihan Haliloğlu
Bir yaz gecesi rüyası
23 Eylül Perşembe
2021
Günümüzden geriye doğru, edebiyat kurallarını çiğneyerek bir okuma yaparsak, dünya üzerindeki güçler maddi rekabete girdiğinde doğanın çığırından çıktı ğı hükmüne varabiliriz sanıyorum.
Nagihan Haliloğlu
Posthümanist bir roman: Bir Ada Olanağı
21 Haziran Pazartesi
2021
Küçük kıyametlerin yaşandığı, nüfusunun yüzde 95’i azalmış bir dünya… Kendilerini sürekli klonlayarak “sonsuz yaşam” arayan bir elit… Uzaylıları bekleyen bir zenginler tarikatı… Ve öte yanda hastalık, yoksulluk ve yaşlılığa maruz insanlığın geri kalanı. Bu sadece bir roman mı?
Nagihan Haliloğlu
Coen Kardeşlerden bir akademi eleştirisi
18 Mart Perşembe
2021
Ciddi Bir Adam, akademinin çarklarını ve ilim tahsili dışında ne kadar da fazla külfetinin olduğunu çok güzel anlatan bir film. Akademinin düşünen insanların yuvası olarak bizi çıkmazdan çıkarmak yerine sıkça “küçük meseleler” ile uğraşıyor olması ise hepimizde büyük hayal kırıklığı yaratıyor.
Nagihan Haliloğlu
Mamma Li Turchı! (Anne Türkler geliyor!)
18 Aralık Cuma
2020
Batı için “Türk” ve “Müslüman” kategorileri farklı şeylere tekabül ediyor. Bu durumda elbette Türkofobi ile İslamofobi de farklı manalara geliyor. İslamofobi genelde yaşam tarzına dair bir korku iken, Türkofobi siyasi ve askerî bir korku olmaya devam ediyor.
Nagihan Haliloğlu
45 ruhu: Solun iktidarla imtihanı
15 Ocak Pazartesi
2018
Siyah beyaz kareler bize ev yıkıntıları arasında oynayan çocuklar, bitlenmiş yataklar gösterir. 40’larda Avrupa’nın sokaklarında böyle görüntülerin yaşanmış olmasını bir zillet olarak yorumlayan eski tüfek solcular, günümüz Avrupa’sının orta yerindeki mülteci kamplarındaki koşullar karşısında da aynı derecede dehşete kapılmış olsalar gerek.
Nagihan Haliloğlu
Beyaz Bant masalının tekinsiz çocukları
06 Aralık Çarşamba
2017
Beyaz Bant filminin en tekinsiz anlarından biri de kapanış sekansıdır. Yakın zamandaki garip olaylarla gerilmiş, bir de üstüne savaş haberi almış alan köy halkı kilisede ayin için toplanmıştır. Pırıl pırıl, sarışın Alman çocukları Yunan trajedilerindeki korolar gibi kilisenin üst katında gayet şevkle bir ilahi söylemektedir.
Nagihan Haliloğlu
İngiltere'nin ortanca sınıfı!
15 Kasım Çarşamba
2017
İngiltere'de klasik sınıf ayrımı derin bir aidiyet mantalitesine dönüşmüştür..
Nagihan Haliloğlu
Tarihî sinema: Suç Mahalline Dönüş
12 Ekim Perşembe
2017
I. ve II. Dünya Savaşı gibi daha yakın tarihlerde geçen hikâyelerde “duygusal gerçeklik”i yakalamak, 13’üncü yüzyıldaki gündelik hayat ve ilişkileri tahmin etmekten elbette daha kolaydır fakat yakın geçmişle ilgili olan filmler de hâlâ günümüz siyasetini etkiledikleri için “tarihi gerçeklik”e uygunluk açısından daha fazla eleştiriye maruz kalabilirler.
Nagihan Haliloğlu
Doğu’nun apartmanları
13 Eylül Çarşamba
2017
Gerek Yakupyan Apartmanı’nda gerekse de Bit Palas’ta belli karakterler, kendilerini ‘daha iyi günler görmüş’ bu apartmanlarla özdeşleştirirler. Anlatıcılar da okuyucuya bu apartmanların, bu şehirlerin ‘kaybolmuş kozmopolitliğinin’ birer gölgesi olduğunun altını açıkça çizer.
Nagihan Haliloğlu
Direniş, dayanışma, Müslüman kadın
11 Temmuz Salı
2017
Kadınların darbe girişimi sırasında sokaklarda görünmemesine yapılan vurgu, bu olayların Avrupalılar tarafından ‘bize benzemeyen’, ‘kadınlarını evlere hapseden’ bir ülke ve kültürde yaşandığının görülmesinden kaynaklı. Böylelikle, ‘dayanışma’ içinde olmamız beklenen birçok uluslararası meseleden bir tanesini düşebilir, vaktimizi diğerlerine ayırabiliriz.
Nagihan Haliloğlu
Evliya Çelebi'nin Kudus'ü
14 Haziran Çarşamba
2017
Evliya, Kudüs’ün Osmanlılar için olan önemini vurgularken bir yandan da Osmanlı İmparatorluğu’nun nasıl bir iktisat ve refah ağı kurduğunu göstermektedir. Ülkenin bir ucunda elde edilen ganimet ve gelir, diğer ucunu imar etmek için kullanılmaktadır. Evliya’nın Seyahatnamesi’nin her yerinde buna benzer tespitler vardır.
Nagihan Haliloğlu
Dil, zaman ve kader üzerine bir deneme: Arrival
15 Mayıs Pazartesi
2017
Louise’nin kamptaki diğer çalışanlarla yaptığı konuşmalar sayesinde yeni bir dil öğrenmenin beyni nasıl değiştirdiğini, sinirler arasında nasıl yeni köprüler kurduğunu öğreniriz. Birisi ona uzaylı dilinde rüya görüp görmediğini sorar. Malum bir dili özümsemiş olduğunuza dair en iyi delil budur. Louise buna da kesin bir cevap verememektedir.
Nagihan Haliloğlu
Shakespeare'de öteki temsili
12 Nisan Çarşamba
2017
Shakespeare’in pek çok oyununun bir ‘ötekiyi öteleme’ çabası olduğunu söyleyebiliriz. Oyunlarının mekânı olarak genelde İngiltere dışındaki ülkeleri, özellikle de İtalya’yı seçer Shakespeare ve seyirciyi tiyatroya çeken kanlı sahnelerin daha yeni barışa kavuşmuş olan İngiltere’de değil de denizaşırı bir yerlerde yaşandığını ima eder.
Nagihan Haliloğlu
Gitmek mi zor, kalmak mı?
28 Şubat Salı
2017
Brexit sonucu halkın Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı vermesi, meclisten ancak şubat ayının ortasında geçebildi. Kararı geri çevirmeye yönelik her adımı ‘İngiliz milleti fikrini söylemiştir’ cümlesiyle başlatan İngiliz politikacılarının, halka daha ne gibi ‘sembolik’ özgürlük jestleri yapacaklarını merak ediyorum doğrusu.
Nagihan Haliloğlu
Burton’dan Melankoli Tarifi: Aylaklık, Kurt adamlık, Kehanet
13 Şubat Pazartesi
2017
Burton, hayatı boyunca Melankolinin Anatomisi kitabına eklemeler ve çıkarmalar yapmış ve sonunda eser günümüz baskı yöntemleriyle 1000 sayfayı aşan bir heyulaya dönüşmüştür. Burton’dan övgüyle bahseden pek çok ünlü yazarın da söylediği gibi kitap baştan sona okunmak üzere değil, arada sırada sayfaları karıştırılmak üzere yazılmıştır.
Nagihan Haliloğlu
Halep: 'Türkiye'nin hülasası bir şehir'
02 Ocak Pazartesi
2017
Bell gezi notlarında Emevî Camii'ni es geçip, kaledeki küçük camiden bahsediyor. Minaresine çıktığında "Dünyanın şekli elverse, buradan ta Bağdat görünür" diyerek, Osmanlı'nın ya da kendi deyimiyle Türkiye'nin bütün şehirlerinin nasıl hep beraber düşünülmesi gerektiği konusunda bir ders veriyor okuyucuya.
Nagihan Haliloğlu
Fransız sinemasından bir komün denemesi
01 Kasım Salı
2016
Laiklik komünde eşitliği getireceğine inanılan sihirli kelimelerdendir.
Nagihan Haliloğlu
Direniş, Dayanışma, Müslüman Kadın
05 Ekim Çarşamba
2016
Kadınların darbe girişimi sırasında sokaklarda görünmemesine yapılan vurgu, bu olayların Avrupalılar tarafından ‘bize benzemeyen’, ‘kadınlarını evlere hapseden’ bir ülke ve kültürde yaşandığının görülmesinden kaynaklı. Böylelikle, ‘dayanışma’ içinde olmamız beklenen birçok uluslararası meseleden bir tanesini düşebilir, vaktimizi diğerlerine ayırabiliriz.
Nagihan Haliloğlu
Romantizm bunun neresinde? Romantik komediler ve Gurur ve Önyargı
13 Temmuz Çarşamba
2016
Günümüzün romantizm takıntısı hikâyenin algılanma şeklini değiştirmeden önce Gurur ve Önyargı 18’inci yüzyıl İngiltere’sinin toplumsal ve ahlaki kurallarına eleştirel gözle yaklaşan bir metin olarak bilinirdi. Jane Austen’ın kurguladığı ve büyük ölçüde tarihsel gerçekliği yansıtan hikâyede, aklı havada bazı genç kızlar fevri romantik hareketlerin peşinde olsa da, akıllı kızlar başlarını sokacak bir ev arayışındadır.
Nagihan Haliloğlu
Werner Herzog’dan rüya tabirleri: Unutulmuş düşler mağarası
09 Haziran Perşembe
2016
Evrenin gizlerini nasıl saklayacağı ya da nasıl ortaya çıkaracağını asla bilemeyeceğimiz konusunda bir uyarı Chauvet mağaraları. Herzog’un anlattığına göre 32 bin yıl önce insanların kullanımında olan bu mağaranın ağzı bir deprem sonucu kapanıyor ve ancak 1994 yılında dağcılar tarafından başka bir yerden açılmış bir delikten keşfediliyor.
Nagihan Haliloğlu
İngilizlerin Osmanlısı: Çokkültürlülük ve entrika
01 Mart Salı
2016
Osmanlı’nın çokkültürlü mirasına atıfta bulunan Elif Şafak ve Orhan Pamuk gibi Türkiyeli yazarların popülerleşmesinin yanında, İngiliz romancılar da çokkültürlülük meselelerini günümüz gerçekleriyle aramıza bir mesafe koyarak tartışabilmek için Osmanlı İmparatorluğu’nda geçen romanlar yazıyor. Çokkültürlülük kurgusunun önce içsel dinamiklerden dolayı, şimdi de mültecilerin gelmesiyle çatırdadığı bir Avrupa’da, Osmanlı’ya yapılan bu göndermelerin günü ne kadar kurtarabileceği ise ayrı bir konu.
Nagihan Haliloğlu
Acı Göl: Süveyş’ten Helmand’a bizim büyük çaresizliğimiz
03 Şubat Çarşamba
2016
Ocak 2015’te BBC’de yayınlandığında epey ses getiren, savaşların artık devletler değil, çıkar grupları ve bankalar tarafından yürütüldüğüne dair bir anlatı katmanıyla kurgulanan Adam Curtis imzalı Acı Göl, ismini Süveyş Kanalı’nın bir parçası olan al-Buhayra al-Murra’dan alıyor.
Nagihan Haliloğlu
Bulanlar arayanlardır: Detectorists
04 Ocak Pazartesi
2016
Alışık olduğumuz İngiliz malikânesi ya da Londra’nın şiddet ve suç dolu sokakları dizilerinden çok daha farklı bir dizi Detectorists. Format olarak da tüm gecemizi işgal edecek şekilde bir saat değil, 30 dakika. Bizi büyük resmi değil, küçük resmi görmeye çağıran, aramanın edebini öğreten bir dizi.
Nagihan Haliloğlu
Orda bir köy var uzakta: İki dil bir bavul
02 Aralık Çarşamba
2015
Türkiye Cumhuriyeti topraklarının iki ucunu birleştiren şeyin ne olduğunu, ne olabileceğini yoklayan, ulus devleti anlamaya çalışan ya da biraz fazla iddialı olacak ama belki de tekrar inşa etmeye çalışan bir anlatı da diyebiliriz İki Dil Bir Bavul için.
Nagihan Haliloğlu
Belfast Sokak Savaşları: 71
04 Kasım Çarşamba
2015
İngiliz polisi, İngiliz ordusu, İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA), IRA’nın yeterince şiddet kullanmadığını düşünen başka Katolik paramiliter gruplar, İngiliz ordusunun yeterince sert olmadığını düşünen Protestan gruplar... Hepsi durumdan vazife çıkarıp kendi etki alanlarını genişletme peşindedir. Kayıp bir İngiliz asker de bu güç oyunlarının oynanması için çok iyi bir zemin oluşturur.
Nagihan Haliloğlu
Yaklaşmaktaydı yaklaşmakta olan Melankoli
06 Ekim Salı
2015
Von TrIer filmin ilk yarısında bizi zengin, tatminsiz ve mutsuz insanların hayatlarına şahit tutarak ikinci yarıda gelecek olan kıyamete hazırlar. ve şunu söyler Von TrIer film boyunca, melankoli dünyaya çoktan çarpmıştır, insanlar haplarla ve tüketimle bu durumu inkâr ederek yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır.
Nagihan Haliloğlu
Halep’in içi seni, dışı beni yakar
03 Eylül Perşembe
2015
Bugün ev sahipliği yapan yarın mültecidir, yarın zulmedecek olan bugün mazlumdur… Film bize Halep’in nasıl bir mülteci ve göçmen şehri olduğunu çok iyi bir şekilde anlatır. Bugün o toprakları terk etmek zorunda kalanların çoğunun tarihinde başka sürgünler vardır. Film, asıl amacı bu olmasa da bu içinden çıkılmaz gibi görünen çarkı çok güzel yansıtır ve Suriyelilerin günümüzde yaşadığının nasıl katmerli bir vatansızlık, yersiz yurtsuzluk olduğunu kavramamıza yardımcı olur.
Nagihan Haliloğlu
Aşk, senin adın Hiroşima
07 Temmuz Salı
2015
Yahudi soykırımı hakkında bir belgesel çektikten sonra Resnais’ye atom bombası hakkında bir film çekme görevi verilir. Resnais ölüm ve yıkıntıyı aşk, aşkı da ölüm ve yıkıntı için bir metafor olarak kullanarak filme sarsıcı bir derinlik katar. Fransa’da yaşanan aşk, yıkım ve ölüm, Japonya’da yaşananların bir parçası haline gelir.
Nagihan Haliloğlu
Fransa’da sandıktan Müslümanlar çıktı!
01 Haziran Pazartesi
2015
Houellebecq’i ve anlatıcılarını kadın düşmanı, İslam düşmanı, yabancı düşmanı olarak adlandırmak yetersiz bir tanımdır, çünkü Teslimiyet’teki anlatıcıda da olduğu gibi Houellebecq’teki ses kendi bedeninden, yaşamın kendisinden nefret etmektedir. Teslimiyet’teki anlatıcı François roman boyunca bol bol ‘mide bulantısı’, ‘nefret’ ve ‘antipati’ kelimelerini kullanır.
YENİ YAZILAR
Lacivert Yazı İşleri
Tarih boyunca hep bir değişimden, dönüşümden bahsedilir. İnsanın Rönesans’la birlikte kendinin “farkına varması”, sonrasında yaşanacak dönüşümün işaret fişeği kabul ediliyor. Yakın geçmişte ise teknolojinin gelişmesi, iletişim imkânlarının genişlemesi ve dijitalleşme gibi olgular, zaten istim üzerinde olan insanı belki geri dönülemez bir noktaya götürüyor. İnsandaki dönüşümün psikolojik, sosyolojik ve biyolojik çıktılarını Prof. Dr. Hayrettin Kara, Şöhret Karaduman ve Prof. Dr. A. Ayhan Çitil’e sorduk.
Necdet Subaşı
“Yeni insan” kavramı insanın geleneksel sınırlarının ötesine geçişini ve yeni bir varoluş biçimi geliştirme çabasını ifade eder. Dijitalleşme, yapay Zekâ, biyoteknoloji ve genetik mühendisliği gibi gelişmeler, insanın fiziksel ve zihinsel kapasitelerini artırma hatta değiştirme potansiyeline sahip olma iddiasıyla onun fıtratını da dönüştürme çabası içindedir.
Savaş Ş. Barkçin
Yeni yüzyıl teknolojisinde insan zihninin ve bedeninin değişeceği, yeni tip insanın bizden bambaşka görüneceği söyleniyor. Bizi bu röportajda ilgilendiren asıl konu ise insanın düşünsel değişimi. Bu çağda insan Batılı tanımlara ve ideolojilere göre kendini tanımlıyor, “bir tüketim aracı olarak” var ediyor. İçinde yaşadığımız yüzyılda insanın ve toplumun dönüşümünü, Batı toplumunun geçmişten bugüne insanı algılayış biçimi ile kendi gelenek ve kültürümüzün bizim için nasıl bir yol gösterici olduğunu Savaş Ş. Barkçin ile konuştuk. Robotların dünyayı ele geçirmesine gerek olmadığını, insanların zaten robotlaştığını söyleyen Barkçin yeni insanın zihnen nasıl bir değişim içinde olduğunu ifşa ediyor.
Muhammed Bâkır Köse
Çağı, düzeni, normları, geleceği belirleme ve insanlığı şekillendirme iddiasındaki Batı’nın değerleri, ilkeleri ve söylemleriyle uygulamaları arasında yaşayıp durduğu çelişkiler ve sergilediği çifte standartlar gün geçtikçe daha fazla açığa çıkıyor. META, Google gibi çok uluslu şirketlerin ürettiği uygulamalar kullanıcıların bütün verilerine talip olup ticari amaçlarla kullanılacağını alenen deklare ederken Avrupa Birliği vatandaşlarına bu konuda iltimas sağlıyor. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi kavramlar sürekli su üstünde tutulurken diğer tarafta Filistin’e son derece insani şekilde destek veren paylaşımlar algoritma tarafından siliniyor, destek verenler aforoz ediliyor. LGBT karşıtı tutumlar faşistlikle yaftalanırken LGBT dayatmaları oldukça faşizan bir tavırla çeşitli araçlardan boca ediliyor. Bütün dünya Ukraynalı savaş mağdurlarına kucak açarken Orta Doğulu ve Afrikalı mülteciler denize dökülüyor. Bu yazıda, ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin tüm iddialarına rağmen son yıllarda herkesin gözü önünde sergilediği çifte standartları hatırlatmak istedik.
Ahmet Dağ
İnsanın biyolojik yapısının teknoloji ile iç içe geçmesi yeni bir varlık türünü doğuracak. Böylesi bir iç içe geçmişliğe sahip olan insana hâlâ aynı insan dememiz mümkün değil. Aklımıza sokmamız gereken şey; insan artık eski insan, hayat artık eski hayat değil. İnsana ve hayata dair boyut değişti. Artık yeni insan ve yeni hayatla karşı karşıyayız.
Enis Doko
“Estetik insan” ile “Son İnsan”ın eksik kaldığı şey aynıdır: Daha derin bir anlam ve amaç. Estetik insan bu anlam eksikliğinden kaynaklanan varoluşsal umutsuzluktan kaçınmaya veya bunu görmezden gelmeye çalışır. Bununla mücadele etmek için estetik insan genellikle sürekli yeni deneyimler ve dikkat dağıtıcı şeyler arar. Çok tanıdık geldi değil mi?
İsmihan Şimşek
İç içe girmiş girift kimliklerle karşı karşıyayız. Birbiri ile temelde zıt olan fikirleri aynı potada eriterek onları yok edip yeni karma ideolojiler üretmek son yılların modası. Tıpkı New Age dinlerde olduğu gibi. Yeni insanın temel yaklaşımı bu… Hepsinden az az karıştır, “hiçbir şey” olsun…
Mustafa Merter
İnsanlığı daha kontrol edilebilir bir noktaya getirmeye hatta yeni baştan inşa etmeye çalışan ve bu konuda planlarını çeşitli fırsatlarla dile döken bir yapı ile karşı karşıyayız.
Ersin Şiyhan
26 Temmuz'da resmi açılış töreni ile başlayan 2024 Paris Yaz Olimpiyat Oyunları 11 Ağustos'ta tamamlanan müsabakalar ile sona erdi. Fransa'nın başkenti Paris ana merkez olmak üzere toplam 16 farklı şehir...
Nabi Avcı
Teknoloji ve imkânların hızlı gelişimiyle hayat şartları ve toplumsal yapılar da eskisinden hızlı bir dönüşüme girmiş görünüyor. Ama değişen/dönüşen bundan ibaret değil. Daha çarpıcı olanı hem fert hem topluluk olarak insanın da değişmesi. İnsan alışkanlıklarıyla olduğu kadar ilişkileri, eğilimleri ve zihniyetiyle süratli bir değişime maruz kalıyor. Belki de maruz bırakılıyor. Her şeyin başına “yeni” veya benzeri çağrışımlar yapan sıfatların eklendiği bu evrede “değişim” veya “yeni insan” türünden tabirleri çok sık duyar olduk. Yenilik aşkını anlıyoruz ama gözü karartmadan önce yaldızlı ibarelerle bize sunulan bu değişim ya da dönüşümün, daha da önemlisi “yeni insan” denilen şeyin gerçekte kaynağı, hedefi, varacağı yer, nasıl bir değişiklik öngördüğü ve kime hizmet ettiğini de sorgulamak gerekmez mi? Bu sorgulamayı özellikle iletişim alanındaki çalışmaları ve kitaplarıyla tanınan Prof. Dr. Nabi Avcı ile yapalım dedik. Yakın dönemde Milli Eğitim ile Kültür ve Turizm bakanlıklarında da bulunan Avcı, insanın içinde bulunduğu evreyi Lacivert için tahlil etti.
BİZE ULAŞIN