BİRLŞEİK KRALLIK
RESSAMI TARAFINDAN REDDEDİLEN TABLO TARTIŞMASI SÜRÜYOR
Ünlü İngiliz ressam Lucian Freud'a atfedilen "Standing Male Nude" adlı tablo 24 yıl önce bir müzayedede İsviçreli bir koleksiyoncu tarafından satın alındı. Bundan bir süre sonra koleksiyoncu ressamdan bir çağrı aldı. Freud tablonun kendisine satılmasını istiyordu. Koleksiyoncu bunu reddedince, bu defa Freud agresif bir şekilde talebini yineledi. Koleksiyoncu tekrar reddedince bu defa Freud tabloyu inkâr edeceği ve bu şekilde değerinin düşeceği tehdidinde bulundu. Sonuç değişmeyince de aynen öyle yaptı. 2011'de ölünce bu mücadeleyi varisleri devraldı ve tablonun Freud'a ait olmadığını dolayısıyla o isimle satılamayacağı iddiasıyla davalar açtılar. Koleksiyoncu resmi uzmanlara inceletti ve üç farklı kuruma tablonun çok büyük ihtimalle Freud'a ait olduğunu belgeletti. Hatta son olarak yakın zaman önce yapay zekâyla da tablonun sahihliği araştırıldı ve yüzde 95 ihtimalle ressama ait olduğu sonucu çıktı. Ne var ki tüm bunlar tartışmaya nokta koyamadı.
JAPONYA
YEREL YÖNETİMDE SINIR YOK: YENİ HİZMET ALTER EGO ROBOTU
Yerel yönetimlerin ahalisine verdiği hizmetlerle övünmelerine aşinayız ancak Japonya'nın Kobe Belediyesi verdiği son hizmetle bu alanda çıtayı çok yükseltmiş ve bilim-kurgu boyutuna taşımış görünüyor. Kobe yerel yönetimi ülkede genç nesillerde iyiden iyiye artan sosyalleşme korkusu ve eve kapanma sorununu görünce bu hastalığa düçar olanlara ücretsiz yeni bir hizmet sunmaya başladı: Alter-ego robotu. Bu hizmet sayesinde, ülkede "hikikomori" adıyla bilinen psikolojik rahatsızlığa yakalanan ve insanlarla temas kuramayarak eve kapananlar bundan böyle yerel yönetimin kendilerine tahsis ettiği uzaktan kumandalı robotlar vasıtasıyla halk içine çıkacak, insanlarla tanışacak, iletişim kuracak, alışveriş yapacak ve sosyalleşebilecekler. Bu amaçla geliştirilen OriHime adlı robot, kullanıcıları tarafından evlerini hiç terk etmeye gerek kalmadan bir uygulama vasıtasıyla kullanılıp, yönlendirilebilecek. Kısacası bir tür avatar servisi sunulmuş olacak.
KÜRESEL
METAVERSE ÇILGINLIĞI HAKKINDA KESİN OLAN BİR ŞEY
Mark Zuckergberg ve Facebook'un da kendini hasrettiği metaverse çok konuşuluyor, geleceğe yönelik proje hayallerini süslüyor. Hatta benim bile etrafımda bu yeni sanal evrene yönelik projeler geliştiren hayli tanıdığım var. Bu dijital evrenle nasıl bir geleceğin şekilleneceği henüz tahminlerle sınırlı kalsa da kesin olan bir şey var ki bu da kendinden önceki platformlar gibi tamamen ticari bir düzen, insanların davranış ve eğilimlerini yönlendirerek paraya çevirme üzerine kurulu bir düzen olacak. Üstelik bu ticari modelin hiç görülmemiş bir seviyesi olacak; burası kesin. Facebook, Mark Zuckerbeg ya da muadillerinin bugüne kadarki ekonomik modelleri açıkça insanların davranış, eğilim ve şahsi bilgilerini bazen suistimal ediyordu. Şimdi de yatırımcı olarak dâhil oldukları metaverse'in de bu modelin daha yoğun bir uyarlaması olacağı kesin. Büyük ilgi göreceği kesin olan bu platformda daha çok eğlenecek, daha çok vakit geçirecek, yeni imkânlardan yararlanacak, işler çevirecek hatta yaşamınızın büyük bir kısmını geçireceksiniz ama eninde sonunda iliklerinize kadar takip edilecek, tahlil edilecek, öngörülecek, yönlendirilecek ve sömürüleceksiniz. Kesin olan tek şey de bu.
ABD
HAKİKAT-ÖTESİNİN YILDIZI TRUMP KENDİ SOSYAL PLATFORMUYLA DÖNÜYOR
Yaptığı akıllara seza açıklamalar, tutarsız kararlar, aklı mantığı zorlayan gerekçeleriyle ABD'nin eski başkanı Donald Trump tam da hakikat-ötesi denilen şeyin en popüler aktörlerinden biri olarak gösteriliyordu. Ne var ki etrafta dolaşan yalan ve zırva haberler furyasından o bile yıldı ve şahsı adına çözüm olarak kendi sosyal medya platformunu açtı: Truth Social (Toplumsal Gerçek). Zamanında kendisi de zırva açıklamalar yapmakla çok suçlananan ve adeta bir karikatüre dönüştürülen Trump herkesin katılamayacağı ve davet üzerine üye olunabilecek bu seçici sosyal medya platformunun kuruluş gerekçesini şöyle açıklıyor: "Sahip oldukları gücü ABD'de muhalif olanların ve kendisi gibi düşünenlerin sesini kısmak için kullanan teknoloji devlerinin tiranlığına karşı direnme…" Büyük sosyal platformların hepsinden dışlanan Donald Trump böylelikle Silikon Vadisi'nin büyük şirketlerinin sansürüne ve onların platformlarıyla yayılan hakkındaki uydurma haberlerle baş edeceğini düşünüyor.
