Birol Biçer: Dünyadan portreler/ haberler

Dünyadan portreler/ haberler
Giriş Tarihi: 1.04.2019 15:38 Son Güncelleme: 1.04.2019 15:43

Michihito Matsuda
Seçilseydi belediyeyi yapay zekâya yönettirecekti

Japonya'da geçtiğimiz yaz yapılan yerel seçimler yapay zekânın siyasette de yer alabileceğinin ilk işaretini verdi. Tokyo'nun Tama yerleşiminde yapılan belediye seçimlerinde başkan adayı olan Michihito Matsuda, yazın yapılan yerel seçimlerde hiç alışık olmadığımız bir vaatle çıktı seçmenlerin karşısına. Matsuda, seçilirse başkan olarak yerine yapay zekâlı bir araç koymayı ve tüm belediye işlerini bu yapay zekâya yaptırmayı vaat ediyordu. Başkanlık koltuğundaki yerine yapay zekâyı oturttuktan sonra kendisi de seyahate çıkmayı planladığını anlatıyordu. Bu vaadinin ciddiye alınmasını sağlamak için seçim afişlerinde de kendi fotoğrafı yerine silisyumdan yapılmış bir androidin fotoğraflarını kullandı. Bu alışılmadık kampanya ve vaatlerle seçimi kazanamadı belki ama en azından seçmenlerin yüzde 10'unun oyunu alarak siyasette yapay zekâlı yazılım ve robotları göreceğimiz günlerin pek uzak olmadığını da göstermiş oldu.


JAPONYA


Frederic Simode
Üyelere ölüm sonrası iletişim imkânı sunan internet ağı

44 yaşındaki Frédéric Simode kurucusu olduğu internet platformu Grantwill'i "ölümsüzlerin ve ölüm sonrasının ilk sosyal platformu" olarak nitelendiriyor. Aslında Simode, iki yıl önce başlattığı Grantwill'i insanların ölüm sonrası yatırımlarının yakınlarına ulaşması, sigorta gibi işlemlerini gerçekleştirmek ve dijital ölümlerini kolaylaştırmak için kurmuş. Bununla beraber ağın hizmetleri bu kadarla sınırlı değil. Site sayesinde ağa kayıtlı olanlar öldükten sonra istedikleri yakınlarına mesajlar da gönderebiliyor. Yani iletişimi kuran yaşayanlar değil, ölüler oluyor. Şimdilik 10 bin kişinin kayıtlı olduğu ağın üyeleri ölümlerinden sonra gönderecekleri mesajları ve isimleri siteye bildiriyor. Kendi seçtikleri iki "koruyucu melek" tarafından ölümleri siteye bildirilince sistem devreye giriyor ve mesajlarını istedikleri zaman ve durumlarda belirlenen kişilere göndererek ölü üyenin yazışma ve işlemleri gerçekleştiriliyor.


FRANSA


Naveen Kumar
Mobil uygulamayla çiftçilerin iflasını ve intiharlarını önlüyor

Haydarabatlı internet girişimcisi Naveen Kumar üç yıl önce tohum satıcısı tarafından hastalıklı ve verimsiz bir tohumla dolandırılan bir çiftçinin tarım ilacı ile intiharı haberiyle hayli sarsıldı. Çiftçi intiharlarını önlemek için bir şeyler düşündü. Köyleri dolaşıp çiftçiler, ziraat mühendisleri ve mümessiller ile konuşarak bir araştırma yaptı. Bilgi edinememe, yanılgı ya da dolandırılmalar çiftçileri önce iflasa sonra da intihara sürüklüyordu. Bu boşluğu doldurmak için tarım konusunda gerekli her bilginin denenmiş olarak bulunacağı bir uygulama geliştirdi. Kumar'ın geliştirdiği tarımsal ansiklopedi olarak da tanımlanabilecek ve ücretsiz olarak indirilebilen NaPanta şimdilik 117 bin çiftçi tarafından kullanılıyor ve onlara tarım, tohum, teknikler, malzemeler, finansal bilgiler gibi her konuda ihtiyaç duyacakları en doğru ve yararlı bilgi ve uygulamaları sunuyor. Kumar, uygulama sayesinde çiftçilerin verimlerini artırmayı ve intiharları azaltmayı hedefliyor.


HİNDİSTAN


Suudi Arabistan
Kadınların kaçışını önlemek için mobil uygulama!

Her ülke dijital teknolojilerden kendi imkânlarınca yararlanıyor ve hatta kendince imzasını atıyor. Bir yazılım firmasının Suudi yönetimiyle işbirliği içinde gerçekleştirdiği bir mobil uygulama da bunlardan biri ve Suudi erkeklerin sorunlarından birini çözmek adına ideal. Adı kahin ya da vaiz anlamına gelen Absher adlı uygulama kadınları takip etmeye yarıyor. Daha açıkçası Suudilerin yeni mobil uygulaması Suudi erkeklere son dönemlerde iyiden iyiye ülke dışına kaçmaya başlayan kadınlarını ve kızlarını takip ederek, çıkış yapmadan önlem alma imkânı sağlıyor. Her yıl bin civarında kadın eşlerinden ya da ailelerinden kaçarak özgürlük arayışında çareyi yurt dışına gitmekte buluyor. Suudiler giderek artış gösteren bu kaçışları önlemek için artık vergi-ceza ödemek ya da ehliyet yenilemek gibi birtakım idari işlemleri yapmaya da yarayan Absher uygulamasından yararlanıyor. Sınır kapıları ve hava limanlarına kurulan bir takip sistemi sayesinde kadınları cep telefonlarından izleyen bu çağdışı uygulama Absher sayesinde erkekler vesayetleri altındaki kadınların ülke çıkışına müdahale edebiliyor.


İspanya
"Dijital canlılar" gerçek oldu

"Dijital hayat" diyoruz ya, bu sadece bir benzetmeden, yakıştırmadan ibaret sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Meşhur İsviçreli bilim adamlarının İspanyol meslektaşlarına göre dijital hayat artık bir gerçekliğin ta kendisi zira bir süre önce bir kuantum bilgisayarda "ilk dijital varlıklar"ın yani dijital hayatın oluşturulduğu açıklandı. İspanya'daki Bask Eyalet Üniversitesi'nde görev yapan bilim adamları tarafından yapılan açıklama üniversitenin laboratuvarlarında IBM QX4 model bir kuantum bilgisayarda ilk yapay ve dijital hayat formları oluşturmak için yapılan deneylerin başarılı olduğunu söylüyor. Nature dergisinde bir makale ile açıklanan deneye göre atom seviyesinde canlılar simüle edilmiş ve birer simülasyon olan bu canlılar gerçek hayattaki canlılar gibi üreme, değişim geçirme, gelişme ve ölüm gibi davranışlar da göstermişler. Simülasyon olan bir şey nasıl oluyor da canlı ya da hayat formu oluyor o kadarını anlayabilmiş değiliz. "Bu da hayat sayılır mı" diyorsanız, biz de İspanyol bilim adamlarının yalancısıyız.


Çin
Çin'den dijital "Müslüman Takipçisi"

Çin'in Uygurlara yönelik toplama kamplarını (Çin'in ifadesiyle "yeniden eğitim merkezleri"ni) İngiliz gazetecilerin ısrarı ile öğrenmiştik. Uygur ve diğer Müslümanlara yönelik dijital izleme sistemi ve veri bankasını ise Hollandalı siber güvenlik uzmanı Victor Gevers sayesinde öğrendik. Gevers internet üzerindeki araştırmalarında, SenseNets Technology adlı bir firmanın Çin devleti adına Sincan adı verilen Doğu Türkistan'da tam 2,5 milyon Müslüman Uygur Türkü'nü polis kontrol noktaları kayıtları, güvenlik kameraları ve yüz tanıma sistemleri aracılığıyla düzenli olarak izlediğini ve internetten ulaşılabilen bir veri bankasında isimleri, fotoğrafları, kimlik bilgileri, mesleki ve özel bilgileriyle kaydederek fişlediğini keşfetti. Müslümanlara ait veri tabanını aylar boyunca açık tutulması nedeniyle veri bankasına kolay sızdığını belirten Victor Gevers bu sistemi şöyle tanımlıyor: "Bu, Sincan'da Çinli otoriteler tarafından finanse edilen ve Müslüman Uygurları tek tek izleyerek kaydeden bir Müslüman takipçisi!"


ABD
Tasarımcılarından bilgi gizleyen yapay zekâ

Google ve Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar geliştirdikleri bir yapay zekânın bazı verileri kendilerinden sakladığını fark ettiklerinde hayli şaşırdılar. Uydudan çekilmiş yeryüzü fotoğraflarını Google Maps haritasına dönüştürmek işlemini hızlandırmak ve geliştirmek üzere Stanford ve Google araştırmacıları Makine öğrenmesi ve yapay zekâyı CyleGAN adı verilen nöron şebekesi ile birlikte kullanmayı deniyorlardı. Aldıkları ilk neticelerin gayet iyi olduğunu gördüler. Hatta çok fazla iyiydi. Bu durumun neden kaynaklandığını soruşturarak yapay zekâ tarafından üretilen görüntüleri tahlil eden araştırmacılar yine yapay zekâ tarafından birçok detayın ortadan kaldırıldığını ve kendilerinden gizlendiğini gördüler. Bu durumu şöyle açıklıyorlar: "Yapay zekâ fotoğrafları dönüştürme konusunda yeterince zeki olmadığı için tüm bilgisayarlar gibi kendisine verilen işi yapabilmek amacıyla en basit ve en hızlı yönteme başvurdu." Kısacası yapay zekâ hileye başvurdu ve kendi geliştiricilerini aldattı çünkü bu kendisine yasaklanmamıştı.

BİZE ULAŞIN