Birol Biçer: Dünyadan portreler/haberler

Dünyadan portreler/haberler
Giriş Tarihi: 21.2.2019 16:23 Son Güncelleme: 21.2.2019 16:23

01. Philip Zimbardo
ABD

Kötülüğe karşı "Kahraman Fabrikası" kurdu

Psikolog Dr. Philip Zimbardo, 1971 yılında Stanford Üniversitesi'nin kampüsünde gerçekleştirdiği insanları kötülüğe yönlendiren sebepleri araştıran meşhur Stanford Deneyi ile kötü rollerin nasıl gerçeğe dönüştüğünü ve kötülüğün bulaşıcı bir şey olduğunu göstermişti. Aradan 40 yılı aşkın süre geçtikten sonra o deneydeki bulgularının Irak'ta Ebu Gureyb hapishanesinde gerçekleşen insanlık dışı uygulamalarla tam olarak teyit edildiğini gören Zimbardo bu defa; "Kötülük bulaşıcıysa, iyilik neden olmasın" dedi ve birkaç yıl önce yepyeni bir sosyal-psikolojik deneye başladı. Heroic Imagination Project (Kahramanvari Hayalgücü Projesi) adını verdiği bu deney bir "kahraman fabrikası" işlevi görüp gündelik hayatta iyiliği yaymayı ve bulaştırmayı hedefliyor. Zimbardo şöyle diyor: "Herkes dürüst olmalı, herkes yardımsever olmalı ama ben bunları söyleyen değil, yapan insanlar üretmenin yolunu buldum."

02. Amar Lal
Hindistan

Kahramanının yolunu izleyip çocukları kurtaracak

Küçük yaşta çalıştırılan ya da köleliğe zorlanan çocuklar için tehditleri ve ölümü göze alarak binlerce çocuğun kurtarılmasına vesile olan Kailash Sathyarti ülkesinde bir kahraman. Pakistanlı Malala Yusufzai ile birlikte Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Sathyarti'nin bir zamanlar kölelikten kurtulmasını sağladığı çocukların bir kısmı bugün büyüdüler, eğitim alıp iş güç sahibi oldular. Bunların arasında şahsi kurtuluşlarıyla yetinmeyip Sathyarti'nin toplum kahramanlığını yaymak isteyenler de var. Bunlardan biri de 2001'de 5 yaşındayken Stahyarti'nin yardımıyla köle işçilikten kurtarılan Amar Lal. Bugün 22 yaşında bir delikanlı olan Lal, hukuk fakültesinde okuyor ve son derece fakir ailesinin eğitim alan ilk ferdi konumunda. Henüz diplomasını bile almadan tecavüze uğramış 17 yaşında bir kızın davasını üstlenen Lal, diplomasını alır almaz "Ağabey" dediği Sathyarti gibi kendini çocuklara yönelik cinsel suçlarla mücadeleye adamayı hedefliyor.

03. Adriana Costa Santos
Portekiz

Mültecilerin genç kahramanı

Memleketi Lizbon'da uluslararası ilişkiler okuduktan sonra Belçika'ya giden Adriana Costa Santos'u bir arkadaşı Brüksel'deki Maximilien Parkı'na götürmüş ve geceleri bu parkta kalan mültecileri göstermiş. O gün bugün, Santos 3 yıldır her akşam bu parka gider olmuş. Mültecilere yardım amaçlı organizasyonlara katılan Santos bu parkta bir tür süper kahramana dönüşüyor ve şimdi her akşam evsiz mültecilere bir geceliğine de olsa yatak verecek hayırsever insanlar arıyor ve buluyor. Bu güne kadar 600 evsiz barksız mültecinin aileler tarafından barındırılmasına vesile olan Santos şöyle diyor: "Bir mülteciyi bir geceliğine misafir etme ve bir birey olarak tanıma fırsatını kendinize sunduğunuz da terörist zannettiğiniz o kişinin kahvesine üç şeker atan ve çocuklarınızla şakalaşan gerçek bir insan olduğunu görüyorsunuz."

04. Küresel

Müslüman Coğrafyanın distopyası

Yerküre üzerinde Müslümanların yaşadığı yerlere bakıldığında Brunei, Bahreyn ve Türkiye gibi birkaç istisna dışında tam bir felaket manzarası söz konusu… Çin'de toplama kampları ve asimilasyon, Myanmar'da kitle katliamları ve şiddet, Hindistan'da şoven Hinduların baskıları, İsrail'de Filistinlilere yönelik etnik temizlik, işgal ve hak ihlalleri, ABD ve Avrupa'da İslamofobi ve aşırı sağın nefreti vesaire vesaire. İslamdışı toplumlarda böyle sorunlarla karşı karşıya kalan Müslümanların kendi ülkelerinde de durumları daha iç açıcı değil. Yemen'de iç savaş ve sefalet, Suriye'de iç savaş ve katliamlar, Mısır'da, İran'da ve Suudi Arabistan'da rejim baskısı, darbe hükümetleri, cuntalar, insan hakları ihlalleri, İşgal ve askeri müdahalelere uğramış Libya, Irak, Afganistan gibi ülkelerin durumu zaten malumunuz. Bu listeyi Pakistan, Keşmir, Sudan, Bangladeş gibi iç sıkıntıları bitmeyen daha birçok ülkeyle, Müslüman coğrafyaya kök salmış terör örgütleriyle, göç ve mülteci dalgalarıyla sayfalarca uzatmak mümkün. Müslümanlar hem kendi coğrafyalarında hem yabancı ülkelerde adeta bir distopya yaşıyorlar. Daha üzücüsü bu manzaranın giderek bir salgına dönüşmesi.

05. Japonya

Robot çalışanlarını işten çıkaran otel

Sıradaki haberimiz gelecekte işlerini robotlara kaptıracağını düşünen Lacivert okurlarına müjdemiz olsun diyoruz. Robot imalatının, kalitesinin ve kullanımının zirvede olduğu Japonya'nın güneyinde bulunan Sasebo kentinde büyük bir otel komi, garson, oda servisçisi, resepsiyonist, barmen, oda temizlikçisi, dansçı hatta yapay köpek olarak kullanmak üzere robotları tercih etmiş ve tam 243 robot satın alarak çalıştırmaya başlamıştı. Otel idaresi başta umutluydu. Neden olmasın ki robot bu; sigortası yok, izni yok, yeme-içme-yol masrafı yok, gece-hafta sonu mesai sorunu yok, greve gitmez, yıllık izne ayrılmaz, itiraz etmez, üstüne üstlük maaş bile istemez diye maliyetten "yırtma" hesapları yapıyorlardı. Ancak aradan geçen birkaç ayda müşterilerden o kadar çok şikâyet aldılar, o kadar çok arıza ile karşılaştılar ki sonunda otel yönetimi işe aldığı robotların yüzde 50'sinin işine son vermek zorunda kaldı.

06. Tayland

Turizme kazandırılan CIA hapishanesi

Amerikalılar, gizli istihbarat teşkilatı CIA'in dünyanın dört bir yanında gizli hapishaneleri olduğuna dair ifşaatları reddettikleri gibi Tayland'ın Udon Thani kentine birkaç kilometre mesafedeki CIA istasyonu ve hapishanesi Ramasun'u da inkâr ediyorlar. Doğru ya da yanlış ancak kesin olan şu ki Taylandlı turizmciler bu işten ekmek yemeyi kafaya koymuşlar. 1964'te ABD ordusu tarafından kurulan Ramasun istasyonu bugüne kadar hayli esrarlı olayla anıldı. İstasyonun gizemli ününden istifade etmek isteyen Taylandlı turizmciler turizm potansiyeline önemli bir katkı yapacağını düşünerek geçtiğimiz günlerde bu istasyonun yıkıntılarını törenle halka açtılar. Turizmciler yeni tesislerinin bol heyecanlı casusluk hikâyeleriyle turistleri cezbedeceğini düşünüyorlar. Zira içinde yaşananlar geçmişte bazı romanlara da konu olan istasyon Vietnam Savaşı, Laos'ta ve Kamboçya'da tezgâhlanan darbe girişimleri, 1964-71 arasında gerçekleşen pek çok dinleme, tutuklama, sorgulama, takip ve casusluk hikâyelerinin dışında 11 Eylül saldırılarından sonra da teröristlerin gizlice sorgulandığı CIA hapishanelerinden biri olmak hasebiyle hayli ilgi çekici olayların yaşandığı bir mekân ve tüm bu hikâyelerin fazlasıyla turist çekmesi bekleniyor. Taylandlı turizmcilerin hesaba katmadığı şey ise ABD hakkında bu tür hikâyelerin artık herkes tarafından kanıksanmış oluşu.

07. Umman

Mısır'ın ve Liverpool'un kahraman karıncası

Bir karınca türüne bir futbolcunun adı verilir mi? Bu soruyu sorduğumuza göre verildiğini de anlamışsınızdır. Peki, neden yeni keşfedilen bir karınca türüne bir futbolcu ismi verilsin ki diye merak ederseniz onun da cevabı hazır. Eğer bu futbolcu çok sevilen, çok sayılan, çok mütevazı, inançlı biri olursa ve üzerine bir de karınca gibi hareketli ve çalışkan olursa neden verilmesin ki. Kim mi bu futbolcu: Muhammed Salah… Ülkesi Mısır'da millî kahraman olan Muhammed Salah takımı Liverpool'un da en sevilen yıldızı… Özellikle Liverpool taraftarlarının "Mo" Salah sevgisi görülmeye değer. Sevginin böylesi çok az futbolcuya nasip olur. Üstelik ırkçılığın zirve yaptığı, İslamofobi'nin geçer akçe olduğu bir dönemde bir de Müslüman futbolcu iseniz. Geçmişte İngiliz futbolcu George Best'in adı bir hava limanına, Zlatan Ibrahimoviç'in ki bir çizburgere, Johan Cruyf'un adı bir göktaşına verildi. Muhammed Salah da böyle bir onurdan muaf tutulmadı, onun da adı bir son derece manidar ve onurlandırıcı bir şekilde Umman'ın Zofar bölgesinde keşfedilen yeni bir karınca türüne verildi: Meranopulos mosalahi.

BİZE ULAŞIN