Gamze Yılmaz: Doktor Lacivert

Doktor Lacivert
Giriş Tarihi: 28.2.2019 10:26 Son Güncelleme: 28.2.2019 10:28
Doktor Lacivert’te bu ay kilo vermek isteyenlerin son zamanlarda uygulamaya başladığı “nefes diyeti” ve paralı satılmaya başlandığı günden beri çeşitli tartışmalara yol açan “plastik poşet” var.

İyi günler efendim, Doktor Lacivert'te bu ay kilo vermek isteyenlerin son zamanlarda uygulamaya başladığı "nefes diyeti" ve paralı satılmaya başlandığı günden beri çeşitli tartışmalara yol açan "plastik poşet" var. Bakalım aldığımız nefesin kilo alıp vermedeki etkileri neler? Peki, plastik poşetlerin yerini neler alacak? Hepsi ve daha fazlası bu ay Doktor Lacivert'te sizlerle!

Nefes alsam yarıyor diyenleri diyeti: Nefes diyeti

Fazla kilolar çoğu insanın şikâyetçi olduğu konuların başında geliyor, bu yüzden de piyasası oldukça yoğun. Özellikle günümüzde ortaya çıkan bin bir çeşit diyet ve yöntem kilo vermek isteyenlerin kafalarını bulandırıyor. Öldürücü diyetler, zararlı zayıflama hapları, zayıflama çayları, mide küçültme ameliyatları gibi zararlı yöntemler insanları hafiflemek uğruna sağlığından edebiliyor. Bunlara karşılık bir de son döneme bomba gibi düşen "uzun nefes diyeti" olarak adlandırılan yeni bir yöntem var. Zayıflamak için kullanılan ve Japon bir aktör tarafından bulunan bu diyet tekniği ile sizleri hemen tanıştırmak isterim. Derin bir nefes alın ve arkanıza yaslanın çünkü bu teknik tam olarak derin bir nefes alırsanız çalışıyor.

Çoğu insan boğazını sıkı tutup az yemekle zayıflayabileceğini düşünür. Sonuçta az yersek vücudumuz yağ depolayamaz. Geriye sadece vücudumuza aldığımız nefes kalıyor, "o da kilo yapıyor değil ya" diye düşünmeyin çünkü aldığınız nefes gerçekten kilo almanıza sebep olabilir. Nefes diyeti uzmanları, çoğu kişinin yanlış nefes aldığını bu yüzden de vücut sistemlerinin doğru çalışmadığını ve daha hızlı kilo aldıklarını söylüyor. Yeterli ve kaliteli nefes alamazsak hücrelerimiz de yeterli oksijen alamadığı için yağ yakımı zorlaşıyor ve kilolara veda edemiyoruz. Uzun nefes diyeti de tam burada devreye giriyor. Üstelik uygulaması oldukça basit; dik oturacaksınız ve üçer saniyelik nefesler alıp yedişer saniyelik nefesler vereceksiniz. Bunu günde 2 ila 10 dakika arasında yapmanız yeterli oluyormuş. Bu yeni yöntem kolay uygulanabilir olduğun dolayı son zamanlarda oldukça ilgi çekmeyi başardı. Hatta birçok doktor zayıflamak isteyen hastalarına nefes alma egzersizlerini önermeye başlamış durumda. Bu yöntemle birlikte ne kadar derin nefes alırsanız içinize o kadar fazla oksijen çekersiniz ve dolayısıyla yağ yakımını da hızlandırırsınız. Bu yüzden de çok fazla kilosu olan kişilerin zayıflara göre daha çok oksijene ihtiyacı var ve dolayısıyla da daha fazla nefes egzersizi yapmalılar.

Meğer biz yıllardır diyetleri yapıyor fakat vücudumuzun nasıl kilo verebileceğini bilmiyormuşuz. Vücudumuz bol oksijenle daha güzel kilo verebilen bir sistemmiş. O yüzden alabildiğiniz kadar derin nefes alın ve bu egzersizi sık sık tekrarlayın. Sakın korkmayın, vücudumuz yiyecekleri ve içecekleri depoluyor olabilir ama oksijeni asla depolamadığından eminiz.

Günde 2 dakika nefes egzersizi yaparak gerçekten kilo verenler var fakat denemeden emin olamıyor insan. Ama "spora üşenirim, diyete üşenirim, yerimden kalkmaya üşenirim" diyorsanız bu diyeti denemenin zararı olmaz. Nefes almaya da üşenecek değilsiniz herhalde?

Sahibinden az kullanılmış plastik poşet

Ülke olarak günlerdir gündemimizden düşmeyen bir konu var: Plastik poşetler. Yeni alınan kararla ocak ayı itibariyle plastik poşetler marketlerde 25 kuruştan satılmaya başlandı fakat bu fiyat büyük mağazalarda 50 kuruşa kadar çıkabiliyor. Daha önceden poşetleri zulaya atanlar kendilerini şanslı hissettiler belki ama poşetlerin paralı olduğunu markete gittiğinde öğrenenler ufak da olsa bir sürpriz yaşadı. Anlayacağınız plastik poşetler paralı satılmaya başlandığı günden beri bir telaştır aldı başını gidiyor. Halk şaşkın, halk perişan, halk poşetsiz…

Plastik cisimlerin zararlarını ve doğada uzun süre kaybolmadıklarından çevre kirliğine neden olduklarını duymuşsunuzdur. Bu yüzden de birçok ülke plastik kullanımını azaltmakla birlikte plastik poşetleri de yasaklayabiliyor. Biz plastik kullanımını azaltmaya plastik poşetlerle başlamayı tercih ettik. Görünüşe göre çok da iyi ettik çünkü plastik poşetlerin paralı satılmaya başlandığı günün ertesi sabahı poşet alımının yüzde 70 oranında azaldığını duyduk. Mutlu ve gururluyduk; "Artık ülkemizin markete giden yüzde 70'lik dilimi çevreci bireylerdi" demek isterdim ama maalesef bu azalmanın sebebi tamamen maddi bir boyuta dayanıyordu. Plastiğin doğaya zarar verdiğini düşünen ve bu yüzden poşet alımını durduran kesim oldukça azdı. Önceleri destesiyle poşet alan ya da fazla poşet almak için her ürünü başka bir poşete koyan, poşet koleksiyonu yapıp poşetleri çöp poşeti olarak kullanan insanlar şimdilerde bir ya da hiç poşet almadan marketten ayrılıyorlar. Şimdi insan poşet almadan marketten ayrılınca kendini çevreci ve doğa koruyucularının baş temsilcisi gibi hissetmiyor değil. Ama "bedava olsaydı da bir iki tane alırdık ne var yani" diyor, en azından cebine margarin sığdırmaya çalışan ya da salçayı şapkasıyla gizlemeye uğraşan hatta el arabasıyla markette dolaşmaya çalışan insanlara bile şahit olmak zorunda kalmazdık. Ülke olarak zor bir dönemden geçtiğimizin farkındasınızdır umarım. Herkes bu zor dönemi atlatmak için çözümler bulmaya başladı. Kimi file torbalarla kimi bez çantalarla, kimi daha kalın bir plastikten yapılmış alışveriş çantalarıyla, kimi de aldığı poşeti tekrar iade ederek plastik poşet almaktan kurtarıyor kendini. Kılıf değişti değişmesine de bez çantalara koyduğumuz pet şişe, plastikle kaplanmış kutular ve plastikten üretilen ambalajlar hâlâ kullanılıyor.

Plastik üreticileri de bu durum karşısında oldukça kızgın görünüyorlar. Plastik poşetin değil, onu yanlış kullananların çevreye zarar verdiğini söylüyorlar. Sonuçta etrafımız bu kadar fazla plastik ürünle doluyken tüm çevre kirliliği yükünü sadece plastik poşetlere yüklemek de biraz ayıp oluyor doğrusu. Bu yüzden plastiğin en hafif olan tek kullanımlık plastik poşetleri öneriyorlar. Hatta plastik poşetlere alternatif olarak kullanılan kâğıt poşetlerin çevre için çok daha büyük zararlar meydana getireceğini savunuyorlar. Çünkü kâğıt ve bez torbaların üretimi için harcanan enerji tek kullanımlık plastik torbalar için harcanan enerjinin 5 katıymış. Umarım dünyamız ve ülkemiz için en hayırlı yöntem bir an önce devreye girer. Yoksa plastik poşet kavgaları bitecek gibi görünmüyor.

Peki, bir şey paralı olur da onun piyasası hemen oluşturulmaz mı? Sosyal medya ve internet üzerinden toplu poşet satışları ve sağlam bez çanta satışları poşet yasağıyla aynı gün başladı bile. Hatta bazı internet sitelerinde ikinci el poşetleri 10 kuruştan satışa çıkaranlar bile var. Ne diyelim keşke iyi dostlar yerine poşet biriktirseydik. Şimdi siz bu poşet meselesi az çok çözüme kavuştu sanabilirsiniz. Fakat sırada içecek şişelerinin depozitolu satılmaya başlanması var. Şimdiden içecek şişelerinin depozito fiyatları hakkında birçok haber mevcut. Poşet paralı olunca almadık, şişeler depozitolu olunca şişe biriktirmeye başlarız. İnşallah işin içine para girince çevreciliğimiz kabul oluyordur.

BİZE ULAŞIN