Ayşe Eyyüpkoca Atila: Kerim devlet mi kurt devleti mi?

Kerim devlet mi kurt devleti mi?
Giriş Tarihi: 27.11.2018 11:21 Son Güncelleme: 27.11.2018 12:20
Tahir, insanların bir devlet çatısı altında insanca yaşamasının sırrını Devlet Ana ’da bulmuş, bunu da “kerim bir devlet” olarak nitelendirmişti.

Kemal Tahir'in "iyi" olanı arayıştaki meselesi insandı. O düşünce hayatında yaptığı bütün eleştirileri insanı esas alarak sürdürmüştü. Kemal Tahir'in devlete bakışı, devletin insana bakışından farksızdı. Belki de bundandır, iki büyük eseri de insan-devlet ilişkisinin tarihsel anlatımıyla ortaya çıkmıştı: Devlet Ana ve Kurt Kanunu . Tahir, Devlet Ana eserinde Osmanlı devletinin kuruluşunu anlatırken Kurt Kanunu kitabında Osmanlı sonrası Türkiye'nin kuruluşunu hikâye etmekteydi.

Tahir, insanların bir devlet çatısı altında insanca yaşamasının sırrını Devlet Ana 'da bulmuş, bunu da "kerim bir devlet" olarak nitelendirmişti. Kemal Tahir, Fethi Naci'nin saptamasıyla "edebiyatın kendine özgü anlatım aracını değil, toplumsal bilimlerin anlatım aracını" kullanmış, Asya Tipi Üretim Tarzı'na ilişkin düşüncelerini ortaya koymuştu.

Tahir, Osmanlı'yı anlayabilmek için siyasi durumu, devletin düzeni ve kurumlarını işlemeden önce Osmanlı'yı var eden o toplumu incelemeyi tercih etmişti. Kitapta Osmanlı toplumu incelenirken halkın birkaç zümreden meydana geldiği vurgulanır. Kitapta en çok bahsi geçenler sûfîler-abdallar, gayrimüslim tebaa ve ahiler. Tahir, "Osmanlı toplumu ahilerin şekillendirdiği bir toplumdur" der. Ve ahilik her yerdedir. Esnaf ahidir/ahi adayıdır. Savaşçılar ahidir/ahi adayıdır. Kadınlar ahi eşleridir, bazıları savaşçıdır. Ve din adamları, yöneticiler dahi ahidir. Kitapta çocukların oynadığı bir ahi töreninin betimlemesi, okuyanların hem aklına hem de kalbine dokunan bir anı gibi zihinlerde yer etmiştir.

Devlet Ana 'da ortaya çıkan devlete karşı beğeninin yerini Kurt Kanunu kitabında devlete karşı eleştirel bir bakış açısı alıyor. Devlet Ana kitabı Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda yaşananları anlatırken Kurt Kanunu , Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatıyor. Kitabın serüveni Mustafa Kemal'e İzmir'de düzenlenen suikast etrafında şekilleniyor. Türkiye'yi kuran ekibin aralarındaki çatışmayı anlattığı bu eserinde Kemal Tahir meseleyi şu kısa cümleyle ifade ediyor: "Kurtlukta düşen kurdu yemek esastır." Devlet Ana 'daki bir olma Kurt Kanunu 'nda ayrılığa, birbirine sırt verme birbirini sırtından vurmaya dönüşüyor. Devlet Ana 'daki ahilerin yerlerini Kurt Kanunu 'nda komitacılar alıyor. Tahir'in Devlet Ana 'daki kelimeleri ne kadar zarifse Kurt Kanunu 'nda bir o kadar sert ve yer yer kabadır. Devlet Ana 'daki betimlemeler ne kadar insaniyse, Kurt Kanunu 'ndakiler o kadar zorba bir vehimden yanadır.

Yeni kurulan devlet, kitapta tepeden inmeci, "halka rağmen halk için"ci olarak anılır. Kemal Tahir kendini zaman zaman Kara Kemal Bey'in yerine koyarak, yeni devletin işleyişini eleştirir ve devletin kendi için değil halkı için var olmasını vurgular. Kitabın birçok yerinde, eleştiri şuurunu kaybetmeden, Kara Kemal Bey hüviyetinde şu anlayışı büyük harfl erle dile getirir: "Devlet halkı var etmez ve yüceltmez; halk devleti var eder ve yüceltir."

BİZE ULAŞIN