Birol Biçer: DÜNYADAN PORTRELER/ HABERLER

DÜNYADAN PORTRELER/ HABERLER
Giriş Tarihi: 12.9.2023 13:00 Son Güncelleme: 12.9.2023 13:00

SUUDİ ARABİSTAN
HANAN KUREYŞİ
ARABİSTAN'IN İLK KADIN KULÜP BAŞKANININ HEDEFİ BÜYÜK

Suudi Arabistan'da kadın açılımları sürüyor. Daha birkaç yıl öncesine kadar otomobil süremeyen kadınlar çok yavaş da olsa sosyal hayatta kendilerine yer bulmaya başlıyorlar. Önce 2017'de 21m yaş üstü kadınlara pasaport alma ve yurt dışına tek başına çıkabilme imkânı verildi. Ardından ehliyet alabilme ve araç kullanabilme imkânı getirildi. Her açılım ülkede bir ilk teşkil ediyor. Bu ilklerden sonuncusu da ülkede bir kadının ilk defa
bir spor kulübüne başkanlık yapması oldu. Taif vilayeti spor kulüplerinden Vech Spor Kulübü'nün yönetim kurulu başkanlığına Suudi Arabistan Spor Bakanlığı tarafından atanan Hanan El-Kureyşi böylelikle ülkenin ilk kadın başkanı oldu. 1976'da kurulan Vech Spor Kulübü Taif'in önde gelen kulüpleri arasında yer alıyor. El-Kureyşi daha önce de aynı kulübün başkan yardımcılığını yürütüyordu. Çiçeği burnunda kadın başkan yeni hedefini şöyle açıklıyor: "Kulübün futbol takımını Suudi Arabistan'ın güçlü takımları el-İttihat ve el-Ehli ile rekabet edecek seviyeye yükseltmek."

FRANSA
MARIE-FRANCE HIRIGOYEN
"GÜNÜMÜZ TOPLUMU NARSİSİZMİ İKTİDARA TAŞIYOR"

Marie France Hirigoyen aile içi şiddet ve mesleki şiddet konularında uzman bir psikiyatr ve ülkesi Fransa'da alanında tanınmış bir figür. Birkaç yıl
önce çıkardığı kitabı Les Narcisse'de narsisizm üzerine tespit ve bulgularını okurlarıyla paylaşıyor. Kitabındaki en çarpıcı bölümlerden biri toplumun yönetici seçimindeki eğilim ve etkenlere ayrılmış. "Bireysel performans ve tüketime dayalı neoliberal bir sürüklenmenin meyvesi olan muzaffer narsisizmin zirvesindeyiz. Bunun sonucunda patolojik narsisizmin farklı biçimleri sistem tarafından destekleniyor" tespitinde bulunan psikiyatr kitabında bunun zararlı sonuçlarını tahlil ediyor ve şöyle bağlıyor: "Toplumumuz patolojik narsisist kişiliklerin iktidara gelmesini teşvik ediyor." Hirigoyen'e göre günümüz toplumu, herkesin zararına bile olsa güçlü bir konuma ulaşmak için kendilerini empoze eden insanları daha çok tercih ediyor. Hirigoyen, bu endişe verici durumun, nüfusun büyük bir bölümünün aşağılanmasına yol açtığını ileri sürüyor.

ABD-SLOWJAMASTAN
RANDY WILLIAMS
KENDİ ÜLKESİNİ KURDU, ŞİMDİ TANINMANIN PEŞİNDE

Amerikalı bir radyo programcısı olan Randy Williams aynı zamanda sıkı bir gezgin. Dünyada dolaşmadığı ülke kalmamış; şaka değil tüm ülkeleri ziyaret etmiş. Artık gezilecek yer kalmadığını düşünürken bundan iki yıl önce gittiği Nevada'daki Molosya Cumhuriyeti adlı özel ülkeden ilham alarak kendi adına bir ülke kurmaya karar vermiş. Kaliforniya'da 44 kilometrekarelik çöl niteliğindeki bir araziyi gayet uygun fiyata bulunca burayı satın
almış ve etrafına topladığı birkaç yüz kişiyle birlikte bu topraklarda yeni bir ülke kurmuş. Adını da Slowjamastan Halk Cumhuriyeti olarak belirlemiş. Bu kadarla kalmayıp bu yeni ülkenin lideri olarak Aralık 2021'de ABD'den bağımsızlığını da ilan etmiş. İlk iş sınırlarına bir karakol dikmiş, bir bayrak edinmiş, pasaport çıkarmış, üstüne bir de kendi parasını basmaya başlamış. Kendini bu yeni ülkenin sultanı ilan eden Williams burada 500 vatandaşıyla birlikte yaşıyor. Williams'ın şimdiki hedefi ülkesini diğer ülkelerin tanımasını sağlamak. İnsanın kendi ülkesi gibisi yok doğrusu.

FRANSA
RADİKAL EKOLOJİNİN AYAK SESLERİ

Doğa tahribatının giderek yükseldiği ve ekolojik dengenin iyiden iyiye bozulmaya başladığı zamanımızda çevreci gruplar artık bugüne kadarki ılımlı yaklaşımlarını ve eylem biçimlerini terk ederek daha etkili ve sert eylemlere yönelmeye başladılar. Son iki yılda Fransa'da ortaya çıkan ve Lafarge fabrikasını sabote etmek gibi radikal eylemleriyle ses getiren Les Soulevenemets dela Terre (Yeryüzünün İsyanları) adlı grup bu yeni yönelimin ilk ürünü. Bazıları bu hareketi "eko-terorizmin ayak sesleri" olarak bile nitelendiriyor. 2021'de kurulan grup, arazi gaspına karşı çıkıyor ve başta barajlar olmak üzere belirli kalkınma projelerine karşı mücadele ediyor, çevreyi kirleten endüstriyel tesislere yönelik sivil itaatsizlik ve sabotaj eylemleri gerçekleştiriyor. İki yıl içinde pek çok ses getiren eylem ve sabotaja imza atarak hayli ses getirdiler. Fransız polisi aydınların, derneklerin ve sendikaların desteğini kazanan topluluğun şimdiden radikal ekolojik militanlıkta önemli bir oyuncu olmayı başardığını belirtiyor.

KÜRESEL
SİLAHLANMA YARIŞI YENİ BİR DÜNYA SAVAŞININ İŞARETÇİSİ OLABİLİR

Yıllardır açıkça izliyoruz; dünyada jeo-politik dengeler değişiyor, kutuplaşmalar yükselirken yeni ittifaklar ve gerginlik sahaları oluşuyor, Askeri bütçelerin patladığı Avrupa genelinde ve yatırımlarını yukarı yönlü revize etmek zorunda kalan Rusya'da Ukrayna çatışması bir dönüm noktası ve katalizör görevi gördü. Avrupalıların yanı sıra Rusya, ABD, Çin gibi büyük güçler silahlanma yarışında başı çekiyor. Öyle ki dünya çapında silahlanma harcamaları son 8 senedir kesintisiz olarak yükseliyor ve 2022 yılında 2 trilyon 40 milyar dolara ulaşarak bir rekor kırdı. Manzaraya bakınca dünyanın yeni bir dünya savaşına doğru emin adımlarla ilerlediği hissi kaçınılmaz oluyor. Buna bir de her yıl giderek artan küresel silahlanma harcamalarını eklediğinizde bu his iyice kuvvetleniyor. II. Dünya Savaşı'nın cezalısı Japonya bile silahlanma harcamalarında 1960'tan beri en yüksek noktasına ulaşmış olmasına rağmen bu yıl harcamaları iki katına çıkarmayı düşünüyor ki bu sabıkalı devletin silahlanması hiç de iyiye işaret değil. Aksi için duacıyız ancak görünen manzara bas bas savaş geliyor diye bağırıyor.

SİNGAPUR-ÇİN
HAYRANLARI ONU YAPAY ZEKÂYLA YENİDEN YILDIZLAŞTIRDILAR

Singapurlu Mandopop türü müzik yıldızı Stefanie Sun, ülkesinde ve kadar Çin'de en sevilen şarkıcılarından biriydi. Sun, milyonlarca albüm satmasına ve ülke çapında ve dışında sadık hayranlardan oluşan bir topluluk oluşturmasına rağmen 2017 yılında beklenmedik bir şekilde kariyerini sonlandırarak köşesine çekildi. Ne var ki zirvedeyken bırakması hayranlarını durdurmadı. Sahnelere geri dönmesi için yapılan çağrılar işe yaramayınca Sun'ın hayranları meseleye el atarak bu işi kendilerince halletmeye karar verdiler. Sun'ın Çin'de de bir hayli hayranı vardı ve onlardan kodlama işiyle uğraşan biri So-Vits-SVC adlı bir ses simülatörüne Sun'ın yüzden fazla parçasının kaydını yükledi ve yapay zekâyı onun ses tonu ve tarzını taklit edecek şekilde eğitti. Böylelikle Sun'ın hiç haberi ve dahli olmadan bir anda sosyal paylaşım platformlarında bir "AI Stephanie Sun" parçaları furyası başlamış oldu. Şarkılarının derin sahte cover'ları ve adına bestelenen yeni parçalar milyonlarca kez çalındı ve Çin sosyal medyasında trend oldu. Tabii tüm bunlar oldukça ciddi bir telif hakları sorununa dönüştü.

ENDONEZYA
KÜLTÜRÜNÜ KORUMAK İÇİN İNTERNETTEN VAZGEÇEN OTOKTON HALK


Gezegende internetsiz bir yaşamı düşünebilen kalmamış sanıyorduk ama öyle değilmiş. Endonezya'nın başkenti Cakarta'ya sadece 160 kilometre uzaklıkta yaşayan Baduy Dalam yerli etnik topluluğu böyle bir hayatı düşünmekle kalmayıp hayatlarından tamamen çıkarmak istiyor. Üstelik bunu nostalji ya da romantizmden değil çok daha ciddi bir gerekçeyle istiyorlar. Baduy Dalam, 4 bin hektarlık bir ormanlık alanda kutsal addedilen üç köyde yaşayan bir etnik topluluk. Nüfusu 2 binden az olan Baduy Dalam halkı için en önemli hayat gayesi dünyanın rahmi olduğuna inandığı animist kültürünü korumak ve yaşatmak. Münzevi bir şekilde yaşayan bu yerli topluluk, geçtiğimiz günlerde hükümete başvurarak köylerinin bulunduğu bölgedeki internet ağının kesilmesini talep etti. Sebebi ise bu iletişim tarzının atalarının kültürü için bir tehdit olduğuna inanmalarıydı. Endonezya İletişim ve Enformasyon Bakanlığı'nın bu taleple ilgili açıklaması ise şöyle oldu: "Baduy halkının geleneklerini, değerlerini ve yerel bilgeliğini modernleşme dalgasından koruma isteğini onurlandıracağız."

BİZE ULAŞIN