M. Sena Subaşı: "Aman kızıııım hızlı yaşayıp ne yapacaksın?"

Aman kızıııım hızlı yaşayıp ne yapacaksın?
Giriş Tarihi: 20.6.2018 15:39 Son Güncelleme: 20.6.2018 15:40
Ünlü sosyolog Max Weber’in de dediği gibi “Zaman su gibi akıp gidiyor derler, hâlbuki zaman değil, biz geçip gidiyoruz.” Saniyeler saatleri, saatler günleri takip ederken ve takvim yaprakları her gün biraz daha hızlı ilerlerken biz hayatlarımızı nasıl yaşamayı tercih ediyoruz? Hızlı mı, yavaş mı? Yoksa bu bir tercih olmaktan ziyade bir dayatma haline mi geliyor gün geçtikçe? Bütün bu sorular ışığında sokağa çıkıp insanlara “Hayatınızı hızlı mı yoksa yavaş mı yaşamayı tercih ediyorsunuz?” sorusunu sorduk. Bakalım dörtnala giden hayatına kim, nasıl yön vermeye çalışıyor.

HAYATI HIZLI MI, YAVAŞ MI YAŞAMAYI TERCİH EDİYORSUNUZ?

Yavaş yavaş, keyif alarak yaşıyorum. Mesela market evime çok daha yakın olduğu halde her cuma arabamla pazara gidiyorum. Pazarda bütün gün dolaşmak bana çok iyi geliyor. Esnaf beni tanıyor artık, muhabbet ediyoruz her hafta ama düşünüyorum da çalışan bir kadın olsam bunu yapamam. En pratiğini, en kolayını ararım. Yani hayat şartları sana bir tercih yaptırıyor sanırım.

Ben hayatı hızlı yaşıyorum çünkü hayat beklemeye gelmez. Hayatı beklersek akışını kaçırırız. Rutin seni hızlı yaşamaya sevk ediyor. Büyükşehirde yaşıyorsun, sürekli bir yere yetişme telaşındasın. Belki bir köyde yaşasaydım daha yavaş bir yaşam tercih ederdim. Gün içinde yapmam gerekenlere kendim karar verebilirdim.

Ne acelemiz var ki! Bir yere yetişmem gerekiyorsa evden erken çıkarım, koşturmayı hiç sevmem. Araba yahut otobüs yerine olabildiğince yürümeyi tercih ederim. Genelde hep yürürüm zaten.

Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara yaşıyorum. Acele giden ecele gider. Hiç kendimi yoramam.

Burada yavaş yaşanır mı ya? Yavaş yaşıyorum diyen yalan söylüyordur!

Ben İzmirliyim. İzmir'de yavaş yaşıyordum. Keyifli yaşanıyor bence orada. Her yere yürüme mesafesinde gidiyordum. Trafik de yoktu. Acele etmeye gerek yok. Hafta sonları denize gidiliyor. Herkes yavaş yaşıyordu. Buraya gelince yavaş yaşamdan hızlı yaşama geçişte çok zorlanmıştım. Hızlı yaşamaya doğru gidiyorum. Maalesef.

Çok kafa yormayın böyle şeylere, yaşayın gitsin.

Galiba yavaş yaşıyorum. Mesela işe arabamla gidiyorum. Metrobüse binsem çok daha hızlı giderim ama ne gerek var. İki saatte gidiyorum ama sakin sakin, otura otura gidiyorum. Üşengecim bir de biraz.

Hız nedir ki? Hayat akıyor ve uyum sağlamak gerekiyor. Sen sabah 8'de mesain başlarken "Yok canım ben bugün yavaş yaşayacağım" deme lüksüne sahip misin de bunu bana soruyorsun?

Baksana motor kullanıyorum ben. Hiçbir yere geç kalamam, zaman kaybedemem. Hayat beklemez.

Valla yavaş yaşıyorum. Daha az şeye odaklanarak, odaklandığım şeylerde derinleşerek yaşamaya çalışıyorum. Hayattaki bir dolu ayrıntıyı kaçırmak istemiyorum. Sürekli etrafımı izlemek istiyorum. Küçük bir alanım var o yüzden.

İkisini de tercih etmiyorum. Tercih edilen hiçbir şeyi kabul etmiyorum. Nasıl istiyorsam öyle yaşıyorum.

Geçen yıllarda sorsaydın bu soruyu hızı seçerdim. Mesela öğrencilik hayatım gereksiz bir koşturmayla geçti. Hem okula gidiyor hem çalışıyor, bir yandan da eğlenmeye çalışıyordum. Sürekli gelecek kaygım vardı. Mezun oldum, iş buldum. Şimdi belli şeyleri düşünüyorum sadece, her şeyi bir anda yapmaya çalışmıyorum. Sakinledim.

Mesela şu an bir işte çalışıyorum. Ücreti çok az ama ben çok seviyorum yaptığım işi. İşimden ayrılmayı da düşünmüyorum. Bu şekilde yaşamaktan mutluyum yani. Önceliğim mutlu, huzurlu güzel bir hayat yaşamak. Hıza ve telaşa gerek yok.

Aman kızım hızlı yaşayıp ne yapacaksın? Sindire sindire yaşanmalı.

Hızlı. Bir sürü borcum var. Yaşayacağımı yaşadım ben. Gerek yok.

Gençliğimde daha hızlı yaşıyordum. Belli bir yaştan sonra hayatın da getirdiği gerçekliklerle beraber yavaşladım. Mesela gençken ben merkezli yaşıyordum. Gece hayatı, uyku yok, sürekli yurt dışına çıkmaya çalışıyordum. Yaş ilerledikçe ailemi, sevdiklerimi daha çok düşünmeye başladım. Her şeye değil, belli şeylere odaklandım.

Ne demiş şair; "Yavaş yavaş çıkacaksın bu merdivenlerden." Yok, o ağır ağır mıydı ya? Aman neyse.

Ben 50'li yaşlardayım. Sizler gibi olsam herhalde bir hız kaydım olurdu. Bu yaşlarda daha ihtiyaçlarıma uygun yaşıyorum. Daha basit şeyler yapıyorum. Bir yerlere yetişme kaygım olmadan yaşıyorum. Hiçbir şey için koşmam. Zamanında hayat çok yordu.

Yaşlanıyoruz ve ben yaşlandıkça daha hızlı yaşamaya çalışıyorum. Şurada ne kaldı ki deyip görmediğim her şeyi görmeye çalışıyorum. Yapmadığım şeyleri yapmak istiyorum.

Benim dönemsel olarak değişiyor. Geçen sene hızlıydım, bu sene biraz yavaşlatmak istedim mesela. Şöyle; eğer çok keyif aldığım bir dönem yaşıyorsam o dönemi yavaşlatmaya çalışıyorum. Eğer kötü bir zaman geçiriyorsam hızlandırmaya çalışıyorum. Bu benim elimde olan bir şey.

Yavaş yaşamayı tercih ederim ama bulunduğumuz şehir yavaş yaşamamıza izin vermiyor. Kendimize vakit ayırmamıza izin vermiyor. Bir yerden bir yere gitmek için 2-3 saat harcıyoruz. Ben de istiyorum işten çıkınca arkadaşlarımla görüşeyim ama bu çok zor. Yavaş yaşamaya uygun bir yerde değiliz.

Hızlı. Her şeyi bir güne sığdırmayı isterim. Zaman çok değerli. Her şey bir anda olsun isterim.

BİZE ULAŞIN