Aralık 2017 | Editör Yazısı

Meryem İlayda Atlas 04 Aralık 2017, Pazartesi
Çocukları mezarlıklardan, iş bölümünden, hastalıktan, bir gün iflas etmekten uzak tutup, beklentilerimizi yükseltecektik. Açlık ve kıtlık… Bu kelimeler artık bizden değil.

Beni bir kez dinleyin.

Konuşanın "ben" olduğumu unutup dinleyin. Farz edin ki, anlatacaklarım dünyanın en mühim meseleleridir ve dahi kelimelerim büyük büyük olayların habercisi olup felaket ve şölenler arasında gidip gelen bir sarkacın ucunda sallanmaktadır.

Yeryüzüne dağılan insanın en büyük sermayesi çocuktan, hayatın tam merkezinde ama çok dışında bir türden, tek bir cinsin, annenin ayağına bağlanmış bir taştan, bir hayalden, bir emanetten, bir projeden, bir emirden, bir nehiyden bahsedeceğim.

Bütün "mega projelerimizin" ve dev dev yatırımlarımızın bir masal kitabının münasebetsizliğinde eriyip yok olmasından, okulların ve o "çözülecek testlerin", "değerler eğitimi" denen bir boşlukta eriyip gitmesinden, ev ile bağını çoktan koparmış babalardan…

Kocaman bir soru işareti, bir büyük vicdan azabı, elimizi böğrümüzde bırakan bir sancı gibi duran çocuk meselesinden…

Nasıl okutacağız, ne okutacağız, ne izleteceğiz, ne yedireceğiz, nereye götüreceğiz, neye inandıracağız, kime emanet edeceğiz?

Teknolojiden nasıl uzak tutacaktık, camiye ne zaman götürecektik, merhameti nasıl öğretecektik, ne yani prenses demeyecek miydik? Üzerinde düşündükçe sarpa saran bu meselede, çocuk nefsinden yetişkin terbiyesine bir köprüyü nasıl kuracaktık?

Çocuklarımızı hep koruyacaktık. Servisten, okula uzanan yolda bile çocuğu "hep düşünerek" koruyacaktık. Hep mi kontrol edecektik, kontrol etmekten yorgun mu düşecektik? Sonra, arkadaşlıklar satın aldığımız okullarda ve kontrolden çıkmış kontrol dünyasında "kendi dünyasını kurmasını" bekleyecektik.

Çocuk yetiştirmenin bin bir kalemden oluşan listesini tamamlamak ve "checkler" atmak için uğraşan anneleri sürekli performans testine tabii tutacaktık.

Onları mezarlıklardan, iş bölümünden, hastalıktan, bir gün iflas etmekten uzak tutup beklentilerimizi yükseltecektik. Açlık ve kıtlık… Bu kelimeler artık bizden değil.

Okul başarısı, fizik, para ve görünüm üzerinden bin bir türlü pohpohlama mekanizması…
Kıyamadım, uyandıramadım; dayanamadım, aldım; acıdım, izin verdim… Çok iyi yaptın, şimdi oku…

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.