Birol Biçer: DÜNYADAN HABERLER/MAYIS

DÜNYADAN HABERLER/MAYIS
Giriş Tarihi: 31.5.2022 16:13 Son Güncelleme: 31.5.2022 16:13

UKRAYNALI SIĞINMACILARA JAPONYA'DAN BÜYÜK LÜTUF!
JAPONYA

Uzak Doğu'nun en uzak noktası Japonya göçmen ve yabancılara mesafesiyle ünlüdür. Kolay kolay dışarıdan kimseyi almaz, sığınmacı ya da yabancı işçi kabul etmez, bir Japon'la evlenen yabancıya bile vatandaşlığını kolay kolay vermez. Kısacası çok sıkı bir göçmen-mülteci politikası güder. Ama geçtiğimiz ay bu sıkı politikası açısından büyük bir istisna yaptı. Japonya'da oturan 2 bin Ukraynalı'nın 300 kadar yakınını kabul ederek kendi adına görülmemiş bir davranışta bulundu. Bu kadarla da kalmadı. Polonya'ya giden Japon Dışişleri bakanı Hayashi Yamashita üç gün boyunca Polonya'da kalarak tesisleri ve göçmen kamplarını ziyaret etti. Hayashi ve delegasyonu ülkesinin Ukrayna'ya nasıl yardım edebileceği konusunda çözümler aradıktan sonra çözümü hepi topu 20 Ukraynalı göçmeni ülkesine götürmekte buldu. Üstelik kısıtlı bir süre için. Japonların katı göçmen-mülteci politikaları göz önüne alındığında bunu belki de bir lütuf olarak görmek gerek.

ORDU KAPILARI KOMÜNİSTLERİN ÇOCUKLARINA 65 YIL SONRA AÇILIYOR
ENDONEZYA

Diktatör General Suharto'nun 1965 yılında gerçekleştirdiği darbe ile Endonezya'da bir cadı avı başlamış ve ülkedeki komünistlere karşı amansız bir şiddet ve baskı uygulanmıştı. O dönem katledilen komünistlerin sayısının 500 bin ila 1 milyon arasında olduğu söylenir. Tüm bunların üzerinden ve Suharto'nun devrilmesinden çok zaman geçmiş olmasına rağmen Endonezyalı komünistlerin sonraki nesilleri geçmişin günahlarının cezasını çekmeye devam ettiler. Bu cezalardan biri de Endonezya Komünist Partisi üyelerinin akrabalarının orduya kesinlikle alınmamasıydı. Ancak ordu kumandanı Andika Perkasa tarafından açıklanan sürpriz bir karar Endonezya'nın geçmişin hayaletlerinden kurtulup toplumdaki bölünmeyi sona erdirme kararlılığı olarak yorumlanıyor. Buna göre 65 yılın ardından komünist ailelerin bugünkü nesillerine Endonezya ordusunda görev yapma yolu açılıyor. Bu kararla Endonezya'da toplumsal fırkalar ve devlet ile halk arasındaki 65 yıllık fay hattı tamir edilmeye çalışılıyor.

"LONDON BRIDGE" OPERASYONU: KRALİÇEYE SON VEDA
BİRLEŞİK KRALLIK

Bu konu tam bir tabu… Ancak buna rağmen Birleşik Krallık tarihinin belki de en büyük medyatik hadiselerinden birini teşkil ediyor ve halledilmesi için çalışmalar son derece gizli olarak yürütülüyor. Kraliçe Elizabeth'in cenaze hazırlıklarından bahsediyoruz. Bu yıl 96 yaşına girecek olan Kraliçe Elizabeth kamuoyu karşısına neredeyse hiç çıkmıyor, çok nadir görünüyor. Haliyle ülkede herkes aynı beklenti içerisinde… İngiliz kraliçesinin eninde sonunda vuku bulacak olan vefatı için İngiltere'de büyük hazırlıklar çoktan başladı bile. Ancak konunun hassasiyeti nedeniyle, Buckingham Sarayı'ndan gelen talimatların da etkisiyle hakkında konuşulup yazılamıyor. Tüm prosedür büyük bir gizlilikle yürütülüyor. Emr-i Hakk vaki olduğunda düzenlenecek olan kraliçenin cenaze töreni ve buna bağlı olarak gerçekleştirilecek tüm faaliyetler London Brdige Operation (Londra Köprüsü Opresyonu) adı altında yürütülüyor. Kaçınılmaz akıbet gerçekleştiğinde büyük bir şoka yol açması bekleniyor. Daha fazla bilgi veremiyoruz. Dedik ya konu çok hassas ve gizli.

HONG KONG SİNEMASININ YENİ PAROLASI: ÇİNCE "YASSAH HEMŞERİM"
ÇİN

Hong Kong sineması 70, 80 ve 90'larda Uzak Doğu'nun Hollywood'u olarak anılıyordu. John Woo ve Tsui Hark gibi dünya çapında yönetmenlerle beraber birçok yıldız da çıkarmıştı. Görsellikte ve yenilikçilikte adeta çığır açmıştı. Hatta Uzak Doğu'nun dünya popüler kültürüne en önemli katkılarından biri olarak değerlendiriliyordu. Ancak bu altın çağ bitti. Çin boyunduruğu altına giren Hong Kong ve sineması artık o günlerden çok uzak. Çin'in öğrencileri sokaklara döken kontrol mekanizması 2021'de kurulan bir denetleme kuruluyla Hong Kong sinemasının o icatçı günlerini artık mumla aratıyor. Yeni denetleme kurulu vasıtasıyla Çinli otoriteler "ulusal güvenliğe" tehdit teşkil eden her eseri sansürleyebiliyor. Çin Komünist Partisi'nin icraatlarına uymayan ve eleştiri getiren her film de zaten bu kritere giriyor. Böyle yasaklı bir filmi göstermek üç yıl hapis ve 1 milyon Hong Kong dolarıyla cezalandırılıyor. Kısacası bir zamanlar Uzak Doğu'nun özgürlükler diyarı olarak anılan Hong Kong'da bugün parola "Yassah hemşerim"in Çincesi.

BİZE ULAŞIN