Mesut Aytekin: Ve Göbeklitepe sahnede: Animasyon, dizi, belgesel…

Ve Göbeklitepe sahnede: Animasyon, dizi, belgesel…
Giriş Tarihi: 25.2.2020 11:19 Son Güncelleme: 25.2.2020 11:19
12 bin yıl öncesinin avcı ve toplayıcı toplumunun gelişmiş bir medeniyet kurduğunu göstererek dünyayı yeni bir tarih yazımına zorlayan Göbeklitepe son yılların parlayan yıldızı. O artık romanlarda, animasyonlarda, belgesellerde ve dizilerde rol alıyor.

Bereketli Anadolu toprakları pek çok kültürel ve tarihi değere sahip… Dünyanın üstüne titrediği ve hayranlıkla izlediği bu değerlerden biri de şüphesiz Göbeklitepe. "Tarihin sıfır noktası" olarak adlandırılan Göbeklitepe, İngiltere'de bulunan Stonehenge'den yaklaşık 7 bin yıl, Mısır piramitlerinden 7 bin 500 yıl daha eski. İnsanlık tarihinin bilinen bu en eski yapısı 12 bin yıllık bir geçmişe sahip.

2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne ülkemizin 18'inci varlığı olarak giren Göbeklitepe, tarihin de seyrini değiştirmiş durumda. Avcılık ve toplayıcılıkla yaşayan dönem insanının gelişmiş bir medeniyet kurduğunu gösteren kanıtlar insanoğlunu yeni tarih teorilerine zorluyor.

Her geçen gün daha büyük önem kazanan Göbeklitepe yerli ve yabancı binlerce turisti Şanlıurfa'ya çekiyor. Geçen yıl 400 bin kişi tarihi bölgeyi ziyaret etti. Bunda Cumhurbaşkanlığı tarafından turizmde 2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesinin payı da büyük.

Göbeklitepe'yi daha da görünür ve bilinir kılan ise senenin sonuna doğru seyircilerle buluşan üç yapım oldu. Hem de üç farklı türde: Animasyon, dizi ve belgesel türündeki Rafadan Tayfa Göbeklitepe (RTG), Atiye ve Gizemli Tarih: Göbeklitepe görsel çalışmaları yurt içinde ve yurt dışında ses getirdi.

Tayfa, Göbeklitepe'nin sırrını çözüyor

TRT Çocuk'un başarılı yerli çizgi dizilerinden biri olan Rafadan Tayfa, 2018'de başladığı beyazperde macerasına Göbeklitepe konulu filmi ile devam ediyor. 27 Aralık'ta vizyona giren RTG, 2 milyonu aşan izleyici sayısı ile yılın en çok izlenen animasyon filmlerinden biri olma yolunda ilerliyor.

Serinin ilk filmi Rafadan Tayfa Dehliz Macerası 1 milyon 802 bin seyirci ile 2018 yılının en çok izlenen 7'nci filmi olmuştu. Yerli yapım bir animasyon filmin bu kadar ilgi görmesi dikkatleri üzerine çekmişti. Hem televizyonda hem sinemada yakalan başarı, yapımcı şirket İSF STUDIOS'u ikinci filmi yapmak için şevklendirdi.

İlk filmin olumlu atmosferi kaybolmadan Rafadan Tayfa, bu sefer mahallenin havasını teneffüs etmeden bizi Göbeklitepe'ye götürüyor. Her şey Akın'ın başı dertte olan arkadaşı Veysi'nin gönderdiği sini ile başlıyor. Bu arada Sevim ve Hale arkeolojiye merak salmışlardır. Göbeklitepe'nin kâşifi Başkan Amca, Kuşçu Baba ve kızları Göbeklitepe'ye davet eder. Tayfa, hayvan resimleri ve semboller ile süslü sininin bölge ile ilişkisini keşfedince macera kaçınılmaz olur. Rafadan Tayfa artık gizemlerin içinde, eğlenceli, komik, bilgilendirici, fantastik bir yolculuğa çıkar.

Başarılı karakterleri, kulağa hoş gelen ve karakterlere oturmuş seslendirmeleri, seyirciyi yormayan öyküsü ile zevkle izlenen bir yapım olmuş RTG. En önemlisi ise böylesine anlaşılması zor bir konuyu basit ve anlaşılır şekilde ana hatları ile çocuklara aktarabilmesi. Dudaklarındaki kocaman gülümseme ile pek çok çocuk Göbeklitepe'nin 12 bin yıl önce yapıldığını, T şeklindeki taş sütunları, sembolleri, hayvan resimlerini, öğrenerek ayrılıyor sinemadan.

Film seyirci ile konuşuyor

Film içindeki zaman yolculuğu ise Göbeklitepe'nin yapılışına dair teoriler sunarken avcılık ve toplayıcılık ile yaşamlarını sürdüren dönemin insanlarına da bir parantez açıyor. Dahası turnalar hakkında bilgi edinirken, sıra gecesi nedir onu öğreniyor, yöresel lezzetlerin tadılması gerektiğini not ediyor, türkülere kulak kabartıyoruz.

Filmin, mekân, karakter tasarımları, modellemeleri, renk kullanımı, müzikleri de gerçekten takdiri hak ediyor. Dizi uyarlaması da bu özellikler bağlamında başarılıydı. Filmde hoşuma giden arka plandaki düşünülmüş ince detaylar mekâna kişilik ve gerçeklik kazandırıyor, insanı çocukluğuna götürüyor.

RTG kendi serüvenine ve sinemaya dair göndermeleri ile de dikkat çekiyor. Bir nevi seyirci ile konuşuyor film. Her şeyden önce Rafadan Tayfa üçüncü filmi ile bizlerle buluşacak bunun müjdesini verelim. Hem de istikamet Anıtkabir. Rafadan Tayfa Ulu Önder Atatürk'ü ziyaret edecek.

Halley kuyruklu yıldızı, fantastik olaylar, gizem, merak ve heyecan Rafadan Tayfa Göbeklitepe'nin senaryo kusurlarını örtüyor. Unutmadan son yıllarda moda olan nostaljik gezi aracı Doğu Ekspresi'ne rakip mi olur bilemeyiz ama Güney Ekspresi sahneleri ile de dikkat çekiyor RTG. TCDD'nin emektar trenleri arzı endam ederken insanın hemen bir bilet alıp yol hikâyesi yazası geliyor.

Kuşçu Baba, hayvan sevgisini aşılarken, tayfa, arkadaşlık, sevgi, yardımlaşma, birlikberaberlik duygularının altını çiziyor film boyunca. Hikâye içine yedirilmiş bu gerekli ve anlamlı duygular çocukların dünyasında çok temiz ve güzel sayfalar açtırıyor. Argo yok, küfür yok, yalan yok bu toprakların yoğrulmuş hikâyesinden türkülerle bezeli, kilim döşeli, esprili, bilgi veren bir film var karşımızda.

Tarih, coğrafya, sosyal bilgiler, hayat bilgisi gibi derslerde okuduğumuzu anlayalım bölümleri ile uzun uzun anlatılacak şeyler özet olarak 85 dakikada veriliyor RTG'de. Bu tür animasyon filmler ile pek çok kültürel ve tarihi değerimizi çocuklarımıza öğretmemiz, onlardaki keşif merakını uyandırmamız mümkün. Gerisi onların temiz dimağlarına kalacaktır. İşin daha da hoş tarafı bu zengin Anadolu'muzda anlatılacak o kadar çok hikâye, mekân, kişi var ki… Misal Evliya Çelebi'nin peşine takılsak yeter…

Göbeklitepe'nin kızı Atiye

Yılın en önemli dizilerinden biri de Netflix'in ikinci Türk dizisi Atiye (The Gift) idi. Ana öyküsü Göbeklitepe üzerine kurulu olan Atiye, halen neden, niçin ve nasıl yapıldığını sorguladığımız Göbeklitepe'ye fantastik bir yorum getiriyor. O dönemdeki insanları en genel ifadeyle kaba bir dağlı olarak tanımladığımız bizleri yalancı çıkaran Göbeklitepe, gelişmiş bir medeniyetin izlerine işaret ediyor.

Mimari, estetik, hayvan ve bitki bilimi, astronomi, tarım gibi pek çok konuda bilgi sahibi olan Göbeklitepe insanları Atiye'de farklı dünyalara kapı açan başka gizemlere de sahip. İşin ilginç tarafı bu gizem yüzyıllar boyunca aktarılarak günümüze kadar gelmiş. Hem de Anadolu kadınları vasıtası ile…

Muhafız sonrası merakla beklediğimiz Atiye, 27 Aralık'ta yayına girdi ve daha yıl bitmeden platformun ülkemizde yılın en çok izlenen dizisi oldu. Yaklaşık 45 dakikalık 8 bölümden oluşan dizinin senaryosu Jason George'a ait. Bölüm yazarları ise Nuran Evren Şit, Ayşin Akbulut Cansu Çoban ve Nergis Otluoğlu Akoğlu. Dizi Şengül Boybaş'ın Dünya'nın Uyanışı (Küsurat Yayınları) isimli kitabından uyarlandı. Yönetmenliğini Ozan Açıktan ve Gönenç Uyanık'ın yaptığı dizinin başrollerinde Beren Saat ve Mehmet Günsür, Metin Akdülger, Melisa Şenolsun, Başak Köklükaya, Civan Canova, Tim Seyfi, Meral Çetinkaya rol alıyor.

Atiye, Göbeklitepe ile arasında bağ bulunan genç bir ressamın kendini arayışını konu ediniyor. Sorumluluklardan uzak kendi gerçekleri ile yüzleşmesi gereken Atiye, kahramanın sonsuz yolculuğunu yaparken hatalarından ders çıkarmaya çalışıyor. Bazı şeyleri düzeltirken bazı şeyleri kabullenip kendini yetiştiriyor. Tabii bu süreç o kadar kolay olmuyor. Göbeklitepe kazılarının başındaki Arkeolog Erhan ona yardım ediyor. Bir de ölü bildiği anneannesi Zühre.

Gizem, aşk, cinayet ve Göbeklitepe

Başarılı ve inandırıcı oyunculukları ile de göze çarpan Atiye, dünyayı saran gizemli güçlerin, tarikatların neler yapabileceğini de anlatıyor bize. Görünmeyen ancak dijital ekranlardan iletişim kuran mutlak kötü farklı dünyalara kapı açabilen Atiye'nin peşinde. Zira o anneannesi Zühre gibi insanlara sağlık verebilen, geçmişi gösterebilen bir şifacı…

Ona biçilmiş bir görev var belki olanları değiştiremeyecek ama olacaklar onun elinde… Kapıyı aralayabilecek tek kişi Atiye. Kötüler ise onu ele geçirmek için hayatından, oğlundan vazgeçebiliyor, cinayet işleyebiliyor… Diğer tarafta Göbeklitepe ile bir şekilde kaderleri kesişen iki kızına sahip çıkmaya çalışan bir baba ve geçmişin büyüsünden kaçan bir anne var.

Başka bir aile dramı içinde büyüyen arkeolog Erhan ise İstanbul Üniversitesi'nde başarılı bir akademik kariyere sahiptir. Göbeklitepe'de önemli keşiflere imza atan babasını, anne ve kız kardeşi ile birlikte bir trafik azasında kaybetmiştir. Tek amacı babasının yarım bıraktığı Göbeklitepe'nin esrarını aralamaktır. Babası Erhan'a şifreli pek çok mesaj bırakmıştır. Ne Göbeklitepe bilindiği gibi bir yerdir ne o trafik kazası basit bir kazadır. Erhan her iki soruya da çözüm bulmak zorundadır. Bu noktada onu çözüme götürecek kilit isim ise Atiye'dir. O da Atiye'nin peşini bırakmaz. Aşk da onların peşini…

Atiye ile birlikte Göbeklitepe'nin bilinmeze gark olmuş gizemini aralıyor, bilinenleri tekrardan hatırlıyoruz. Simgeler, semboller, ölüm, yılan, turnalar, damgalar, dövmeler, şahmeran karşımıza çıkıyor.

İstanbul Boğazı, Göbeklitepe ve Nemrut

Göbeklitepe'nin günümüzdeki hâlini ve coğrafyasını gördüğümüz dizide bir pencere de Nemrut'a açılıyor. Nemrut'taki tanrı heykelleri, labirent şeklindeki mağaralar, muhteşem gün doğumu ve batımı gözler önüne seriliyor.

Yan rollerden birisi ise özellikle drone görüntülerine baka baka doyamadığımız manzaralar sunan İstanbul… Boğaz, köprüler, kuleler, gemiler, sokaklar… İstanbul'un gecesi ayrı güzel gündüzü ayrı güzel…

Atiye'nin içindeki merakı dindirmek için yaptığı koşuşturmalarda da İstanbul'un tarihi ve turistik yerlerine misafir oluyoruz. Belki de bu yüzden dizideki sahne geçişlerinde sık sık kullanılıyor. Tarihi şehirler üçgeninde kâh İstanbul kâh Şanlıurfa kâh Adıyaman'dayız. Tabii bunu muhteşem İstanbul Boğazı, Göbeklitepe ve Nemrut olarak okumak lazım.

Dizinin hoşuma giden en önemli taraflarından biri ise öykünün merkezinde ve gelişiminde Anadolu topraklarının güçlü kadınlarının yer alması. Atiye, Zühre, Elif, Cansu hayatın zorlu şartlarına rağmen düşe kalka da olsa ayakta duruyorlar. Pek çok şeyi değiştirebilecek geçmişten gelen güçlerini kullanmasını öğreniyorlar. Bedenlerindeki gizem ile geçmişe ve geleceğe yön veriyorlar.

Atiye, Netflix'in dizi politikasına çok uygun bir şekilde oluşturulmuş bir dizi. Gizem, merak, fantastik öğeler, otantik bir mekân ve karakterler, bölünmüş aile, şiddet, yer yer cinsellik, aile sorunsalı, hoş manzaralar, akıcı ve bilmeceli bir öykü… Temel çatışma öğelerinin pek çoğu aynı anda mevcut. Makineleşen dünyada çok işi hızlı yapan insanoğlu için zevklerine uygun bir üretim. Ardı ardına izleme/ardıl izleme (binge watching) ile bir oturuşta bitirebiliyorsunuz diziyi. Zaten izlemezseniz çevrenizin spoiler veren sohbetlerine maruz kalıp "Daha izlemedin mi?", "Ne düşünüyorsun Atiye hakkında?" sorulu tacizlerine tahammül etmek zorundasınız.

Kurmacadan belgesele Göbeklitepe

Ülkemizin dünya arenasında kültürel ve tarihi olarak tanınmasında büyük bir öneme sahip Atiye. Zira 160 milyona yakın üyesi bulunan ve 190 ülkede yayın yapan Netflix'te yayımlanıyor ve bu toprakların sesini tıpkı Muhafız dizisi gibi tüm dünyaya duyuruyor.

Göbeklitepe'yi konu alan doyurucu bir diğer yapım ise belgesel türünde geldi. TRT Belgesel'in özgün yapımlarından biri Gizemli Tarih isimli belgesel dizisinin ilk bölümü olan Göbeklitepe idi.

Talha Eyüboğlu'nun yönettiği, üniversiteden hocam olan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Kırık'ın sunduğu Gizemli Tarih: Göbeklitepe Özel Bölümü, ilk olarak 15 Aralık Pazar akşamı yayımlandı. RTG vizyona girmeden Atiye yayımlanmadan önce hedef kitleye doğru ve gerçek bilgiyi aktaran belgesel sonraki kurmaca yapımlardaki fantastik öğelere karşı temkinli olunmasını sağladı. Malum gerçek ve kurmacayı karıştırıp kolayca yerlerini değiştirebilen bir topluluk olduk.

Göbeklitepe'ye dair şu ana kadar yapılmış en kapsamlı belgesel olan yapım dinamik kurgusu, etkileyici seslendirmesi ile klasik belgesellerin ötesine geçiyor. Başarılı, zengin içeriği ve kurumsal vizyonu ile zevk ile izlenen TRT Belgesel, belgesel yayıncılığı konusunda ülkemizdeki önemli gelişmelerden. Özellikle yerli yapımların teşvikine ve yayınına yönelik önemli bir kanal…

BİZE ULAŞIN