Aralık Editör yazısı

Meryem İlayda Atlas 28 Kasım 2014, Cuma
Bu ayki Lacivert’te propaganda ve Birinci Dünya Savaşı kadar, hem propagandanın çeşitli versiyonları hem de Birinci Dünya Savaşı’nın değişik hatırlanma biçimleri üzerine geniş bir içerik bulacaksınız.
Lacivert'in sekizinci sayısı elinizde… Üstelik içinde bol bol savaş ve propaganda var. Savaş ve propaganda bir araya geldiğinde kulağa ne kadar nahoş geliyor değil mi? Peki, nasıl oldu da bu iki kelime dergimize konu oldu, anlatalım. Geçen senenin başlarında Brüksel'de Birinci Dünya Savaşı'na dair bir sergi afişine denk geldim. Büyükçe bir caddedeki bir afişten, 'vaktiyle büyükçe caddelere asılmış afişlerden' oluşan bir sergi ilanını okuyordum. 2014 yılına yeni girmiştik ve Birinci Dünya Savaşı'nın 100'üncü yılı olduğunu da bu afiş sayesinde hatırladım. Ne yazık ki vaktim dardı ve sergi benim bulabileceğim bir yerde değildi, aklımın bir köşesinde kaldı. Geride bıraktığımız bir yıl boyunca dünyanın her yerinde sayısız sergi açıldı, sempozyum düzenlendi, film gösterimleri yapıldı. Var olan tarih yazımı eleştirildi, hiç ortaya çıkmamış fotoğraflar sergilendi, basılmamış hatıratlar gün yüzüne çıktı, basılmış olan kitaplar şöyle bir elden geçti…
Bütün savaşları bitirecek en büyük savaşa olan kırgınlığımız, şaşkınlığımız, merakımız hiç bitmemiş gibi… Bütün savaşları bitirmek şöyle dursun, insanlığın hâlâ uğraştığı pek çok meselenin müsebbibi, ulus devlet sınırlarını beynimize kazımış, kendinden sonra topyekûn başka bir savaşın müsebbibi bir büyük savaş…
Geçen ay, yazı işleri toplantımızda hatırlamak istediğimiz Birinci Dünya Savaşı'nı düşündük. Kimisi savaş afişlerini, kimisi kadınların iş gücüne katılımını, kimisi siper savaşlarını, kimisi de ailesinden gelen hikâyeleri hatırladı. Maalesef hiç kimse ne savaşa katılan devletleri ne kaybedilen toprakları ne anlaşmaları ne de çöken imparatorlukları hatırladı. Hâlbuki bugün bir ortaöğretim kitabını açıp Birinci Dünya Savaşı'na baksanız, bunlardan başka hiçbir şey bulamazsınız. Bütün bunlar öyle usandırıcı şekilde kazınmıştı ki kafamıza, geçen yaz Brezilya'daki Dünya Kupası'nda Almanya'nın kaybettiği bir maç için sosyal medyada yapılan, 'Şimdi Almanlar yenilince biz de mi yenik sayıldık' şakası bütün Türkiye'de 7'den 70'e herkesin anlayıp güldüğü çok nadir esprilerden biri olmuştu. Aslında hatırlamaktan usanmıştık…
Biz, büyük savaşı 'propaganda' teması ile hatırlamak istedik. Birinci Dünya Savaşı'ndan başlayarak İkinci Dünya Savaşı propagandasına, günümüzde IŞİD'in propaganda yöntemlerine, reklamlara uzanan bir dosya hazırladık.
Hepinize iyi okumalar dilerim.

Benzer Haberler

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.