Acile tek giden

15 Mayıs 2017, Pazartesi

Zeynep Tuğçe Karadağ son birkaç yılda İtibar dergisinde yazdığı şiirlerle dikkat çeken şairlerden biri oldu.

Onun şiirleri kalbi kırık, yer yer dünyaya öfkeli ama dünya ile mücadeleyi de bırakmayan bir gencin şiirleri. Yüksek söyleyişten uzak, sakin ve lirik bir şiiri var Zeynep Tuğçe Karadağ'ın. Kimi zaman eril ifadelerle şiirini güçlü kılıyor, kimi zaman da kırgın tavrı ile bu gücü devam ettiriyor. Bu şiirlerini toplayarak Acile Tek Giden ismini verdiği kitabı ise Profil Kitap'tan çıktı.

ZEYNEP TUĞÇE KARADAĞ :: KISA CEVAP
1. Yazı yazmanın sizdeki karşılığı nedir?
Dünyaya katlanmak.
2. Yazarken kullanmayı sevmediğiniz kelimeler?
Kekremsi, ıssız. Hatta bu iki kelimeyi lügatten çıkartabiliriz.
3. Kullanmaktan vazgeçemediğiniz kelimeler?
Yalnız, ölüm.
4. Şu an okuduğunuz kitap?
Şiiri Şiirle Ölçmek-Edip Cansever.
5. Çocukluk deyince aklınıza neler geliyor?
Beş kişilik bir sofra, yalnızlık, taşınmak.

6. Hevesinizi ne kırar?
Haksızlığa uğramak.
7. "O iş öyle olmaz" diyebileceğiniz ilk şey ne olurdu?
İnsanların birbirini yargılaması.
8. Mesleğinizin en iyi yönü nedir?
Kendi içine çekilmek.
9. En çok eleştirdiğiniz yönünüz?
Fevrilik.
10. Sizi anlattığını düşündüğünüz bir kelime?
Yalnız.
11. Şu kelimeler size ne ifade ediyor?
Kılavuz: Kalp.
Gerçek: Nefes darlığı.
Yol: Yük.
Fotoğraf: Geçmiş.
Özgürlük: Ölüm.
Komik: Kemal Sunal.
12. En mutlu olduğunuz an?
İbrahim Tenekeci ile tanıştığım an.
13. Gerçekleşmesini beklediğiniz hayaliniz?
Kafamdaki senaryoyu bitirip filmini yapmak.
14. Son cümleniz olduğunu bilseniz, yazacağınız cümle ne olurdu?
Yaşadım mı sahi?

ZEYNEP TUĞÇE KARADAĞ KİMDİR?
1988'de Aksaray'da doğdu. Baba mesleği nedeniyle farklı şehirlerde yaşadı. Şiirleriyle İtibar dergisinde; yazılarıyla Cins, Lacivert, Kültür Gündemi'nde yer aldı. İktisat bölümü mezunu. Sinema alanında yüksek lisans yapıyor ve halen bir kamu kuruluşunda çalışıyor.

Benzer Haberler

İnsanı insanda tanımaya çalışan bir roman: Dem Yüzü

Bazı başucu kitapları vardır; roman, hikâye ve fikir kitapları gibi bir oturuşta okunmaz. Masanın üstünde durur ve gelip gittikçe açar okur insan. Her okuyuşta yeni bir şey keşfeder. Hakan Arslanbenzer’in yıllardır yazdığı kitap eleştiri yazılarını derlediği Eskimeyen Kitaplar da tam böyle bir kitap işte.

Muhammed Berdibek, arabesk müzik üzerine yazdığı yazılarla okurlar tarafından oldukça ilgi gördü.

Cihan Aktaş'ın kaleme aldığı Şirin'in Düğünü romanı, sadece kadim bir hikaye olan Hüsrev ü Şirin'in söylediklerini bugüne uyarlamakla kalmıyor, bunun yanında yakın geçmişimizin toplumsal ve siyasal olaylarını ve bu olayların doğurduğu profillerini, bu karakterlerin düşünce dünyasındaki farklılıklarını da ele alarak hikâyeye yeni bir boyut katıyor.