Tepe lambası
Ne var ne yok?
Bir var, bir yok. Masal gibi.
Halk otobüsüne en son ne zaman bindiniz?
Geçen hafta.
Telefonunuzu ne zaman değiştirirsiniz?
Bozulunca.
Dilinize pelesenk olan bir şarkı?
Ben Yoruldum Hayat.
En sevdiğiniz marş?
İstiklal Marşı.
Ezberlemek zorunda kaldığınız ve hiç hoşnut olmadığınız şey?
Hiçbir şeyi ezberimde tutmam. Ezberler beyinde yer kaplar.
Bitiremediğiniz bir kitap, yarıda kalmış bir film?
Bir türlü bitmeyen kitabım Murakami'nin 1Q84'ü, hep izlemeye oturup bir türlü bitiremediğim film de Semih Kaplanoğlu'nun Bal'ı. Ne yapsam olmuyor.
Atasözü mü aforizma mı?
Aforizma candır.
Ne toplarsınız, ne biriktirirsiniz?
Hiçbir şey. Bazen çok değer verdiğim şeyleri bile veririm. Ayrılmayı öğrenmek gerek.
Senarist olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
Gezi programı sunucusu.
Canımdan geçerim ondan vazgeçmem dediğiniz şey?
Yeğenlerim.
Mıh gibi aklınızda olan bir an, bir görüntü?
Ömer Halisdemir'in yüzü.
Keşke olmasaydı dediğiniz bir şey var mı?
Keşkelere inanmıyorum. Olan her şey olması gerektiği için oluyor.
Seçme şansınız olsaydı kendinize hangi ismi verirsiniz?
Esma.
"Hayatta olsalardı da muhabbetin belini kırsaydık" dediğiniz üç kişi?
Didem Madak, Pablo Escobar, Müslüm Gürses.
Kalem mi klavye mi?
Klavyeciyim ben.
Hayatınızı kolaylaştıran ya da zorlaştıran takıntılarınız neler?
Hayatımı kolaylaştıran bir takıntım olmasını isterdim ama yok. Zorlaştıran takıntımsa dakiklik, çünkü biz nesli tükenen bir türüz.
En son ne zaman yalan söylediniz?
Birkaç saat önce söylemiş olmam çok mümkün. Ayrılmayı öğrenmek gerek.