Fadime neler anlattı neler

Birol Biçer 18 Şubat 2015, Çarşamba

Aczmendi lideri Müslüm Gündüz ile basılan Fadime Şahin, sahte tarikatları anlattı. “Kurbanlar arasında milletvekili bile var” dedi.

Türkiye'de rejimin irtica tarafından ele geçirildiği yaygaraları koparan 28 Şubat medyasının henüz bol entrikalı yerli dizilerin keşfinden önceki Oscarlık başarısı Aczmendi lideri Müslüm Gündüz ile 'sahte tarikatçıların kurbanı olan genç kadın' Fadime Şahin'in basılmayla sonuçlanan ilişkisiydi. Bu dizinin alternatifi ise başka bir sahte şeyh Ali Kalkancı ile imam nikâhlı karısı Emire'nin maceralarıydı. Bu ikililerin şehvet, mistisizm, aldatma, ideoloji ve para kokan ilişkileri sarmalında postmodern darbe şakşakçısı medya bol bol köpüklendireceği malzemeyi ve konu mankenlerini bulmuş oldu. Pavyondan bulunarak istihbarat tarafından görevlendirildiği ileri sürülen Fadime Şahin'in bu ortamda yaşadıklarını her fırsatta bir TV ya da gazeteye anlatması dışarıdan çok magazinel görünse de aslında postmodern darbenin halk üzerinde meşruiyet hazırlıklarının da en etkili ayağını oluşturdu. Bu vesileyle Kuran kurslarının, tarikatların, imam hatiplerin üzerine gitmek artık çok daha kolaydı. Pespayece hazırlanmış bu seri, "İşte Fadime'nin suçladığı adam", "Fadime Şahin'in 'genç kızları seks tuzağına düşüren tarikat şeyhi' olarak suçladığı Ali Kalkancı, sekiz şirket sahibi bir iş adamı çıktı" türünden sayısız manşet ve haberle sürdü gitti.

Benzer Haberler

İran’ın Ankara büyükelçisi, Sincan Belediyesi’nin düzenlediği Kudüs Gecesi’nde şeriat çağrısı yaptı.

Anneliğin çok açıkça küçümsendiği trendler vardı. Bunlar toplumda izler bıraktı. Bir kadının evde oturması, çocuk bakması eksiklik olarak dayatıldı. Bu bakış açısının tersi de çalışan kadını itibarsızlaştırıyor.

Adam kadına bağırdı, fiziksel şiddet uyguladı, kadın ise kendini korumaya çalıştı. Asansördeki kişilerin yarısı, gördükleri şiddet sahnesine tepkisiz kaldılar.

Mevlana Celaleddin-i Rumi, bedeninin bu dünyayı terk edip ahirete göç edişini ‘Şeb-i Arus’ yani ‘düğün gecesi’ olarak nitelendirir. Çünkü âşık ruh, sevgiliye döneceği günü bekleyerek yaşamıştır. Geçici güzelliklerle süslenmiş bir bahçe olan bu dünya hayatı vuslatın tadını bilen için koca bir hasret çölüne dönüşür.