Tatilin yorgun kadınları

Meryem İlayda Atlas 01 Temmuz 2014, Salı
Helal tatil köylerinde sahil şeridinin çok ufak bir kısmı kadınlara ayrılmıştır. Kocaman karma plaj bir yanda, kum tanesi başına sekiz çocuk düşen küçücük kumsal diğer yanda…
Geçtiğimiz Eylül ayında Arjantin'de 2020 yılı Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapacak şehrin final oylaması yapılıyor. İstanbul ve Tokyo yarışıyor ve olimpiyatların ev sahibi Tokyo oluyor. O esnada TV kanalları arasında geziyorum. Her başarısızlığımızın ardından olduğu gibi, Olimpiyat şehri seçilemeyince de hep bir ağızdan spor konusundaki eksikliğimiz, spor yapma kültürüne sahip olmadığımız, spora yapılan yatırımın azlığı konuşulmaya başlanıyor. CNN Turk TV'de spor yorumcusu İlker Yasin var. Konu yüzmeye geliyor. Yıllardır şu cümleleri duyarız hep: Üç tarafımız denizlerle çevrili ama yüzmeye düşkün bir millet değiliz. Yüzme sporuna ilgi göstermiyoruz, vesaire vesaire… İlgimi çeken, o esnada Yasin'in yaptığı yorum: "Hâlâ kadın erkek ayrı havuzlar yapıyoruz, önemli olan, biz kadın ve erkeğimizi aynı havuza sokabiliyor muyuz? Mesele bu…" diyor.
Herhalde, kadın-erkek ayrı havuzlarla ilgili olarak belediyelerin son zamanlarda yaptığı havuzları kastediyor. Spor konusundaki eksikliklerimizden birisini kadın erkek ayrı havuza girmeye bağlıyor. Ne garip… Demek kadın erkek bir havuz yapmanın, sayfiye yerinde plajda giyilecek kıyafeti homojen bir kültür ile dayatmanın asıl ve özellikle kadınlarımızı yüzmekten alıkoyduğunu bilmiyor.
Yüzmek, evet toplumumuzun içine işlemiş bir spor değil. Öncelikle kamu için biraz pahalı bir spor, yaz kış yapabilmek için tesis gerektiriyor. Nitekim bu yatırım ancak son yıllarda yaygın ve ucuz bir imkâna dönüşebildi. Bu da hâlâ İstanbul veya Ankara için geçerli. Türkiye genelinde hâlâ her ilçede ulaşılabilecek ve profesyonel yüzme imkânı sunacak havuzlar yok. Bu bir vaka… Lakin ikinci bir vaka var ki, daha vahim. Bu havuzlarda kim yüzecek? Türkiye halkı. Yüzde 68'inin başörtüsü taktığı bir topluma karma havuz, plaj giysisi dayatmaya çalışan zihniyet, bu havuzların karma olmamasını da eleştiriyor.
Kendi tecrübemi aktarayım. İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum ve büyüdüm. Benim çocukluğumu geçirdiğim 90'larda Moda Plajı denen bir şey kalmamıştı, İstanbul'un denizleri artık girilemeyecek kadar kirliydi. Bize en yakın havuz Burhan Felek Spor Salonunda idi: karma, yani benim için bir seçenek değildi.
Son iki senedir Kurtköy'de yaşıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi buraya tam olimpik bir havuz yapmış. Havuzun üyelik ücreti, 15 TL. (Özel tesislerde havuz üyelik ücretlerini hatırlayalım). Bu ücret karşılığında iki ay boyunca haftada iki saat havuzu kullanabiliyorsunuz. Tesis gıcır gıcır, havuz şahane…
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.