Meryem İlayda Atlas: Eylül 2015 | Editör Yazısı

Eylül 2015 | Editör Yazısı
Giriş Tarihi: 4.9.2015 11:40 Son Güncelleme: 8.9.2015 11:42
Meryem İlayda Atlas SAYI:16Eylül 2015
Gurbetteyim ben ama bilmiyorum, bu esnada dünyanın bütün biletçileri teker teker ölüyor. Biz gurbet nedir bilmezdik, o iki büyük savaş olmasa… Kalın kütükler gibi yanmamayı, ağır ve dayanıklı olmayı işte o zaman öğrendik.

İki kaşık unla pişirilen çorbalardan, kanla yazılan mektuplardan sonra çok gelmedi bize yürüyüp gitmek, yürüdük, çok uzaklara, çok sık ve çok hızlı yürüdük.

Biz giderken bütün biletçiler oradaydı, toplanmışlardı, ellerinde mihenk taşı, yol gösterip bizi azarlıyorlardı…

Bu oteli daha çok seviyorum, 'do not disturb / beni rahatsız etmeyin' düğmesi var, kolumu uzatıp o garabet şeyi kapının koluna takacak gücüm yok… Babamlar bu şehre kamyon arkasında bir haftada gelmişler, umurumda değil, sevmiyorum.

Tren garları mısır kokardı, M.S. 2045 yılında maziyi anlatan nine söylüyor bunu, tren garlarını kim insanlara bu kadar sevdirmişti?

Beni rahatsız etmeyin evet, yalnızlığımla, aymazlığımla, ütüsüz gömleğimle telefonumun içine kilitleyin.

Evet, gidin, o fotoğrafın sahibine derdinizi anlatın, adımı yazarken alt çizgi koymayı unutmayın… Bir 'business card'ın içinde unutun beni, üzerime kahve dökülsün, silinip gideyim.

Ağırlaşan kapı değil, bizlerdik, üzerimize kapandı, gitti, kim ne derse desin, biz hepsini duyduk, pekâlâ anladık, oradaydık, ama hepsini bir fotoğrafta bıraktık…

New York'ta soğuk bir istasyon, istasyonun köşesinde gri metal bir teneke, soğuk parmaklarım geziniyor üzerinde, hakkım olan haftalık bileti alamıyorum aslında, kredi kartım çalışmıyor, üzerimden para çıkmıyor, gurbetteyim ben ama bilmiyorum, bu esnada dünyanın bütün biletçileri teker teker ölüyor.
BİZE ULAŞIN