Hüsrev Hatemi: Hurafe misin, gerçeklerin ifadesi misin ey hurafe?

Hurafe misin, gerçeklerin ifadesi misin ey hurafe?
Giriş Tarihi: 7.12.2016 09:57 Son Güncelleme: 7.12.2016 09:57
Hüsrev Hatemi SAYI:30Aralık 2016
Kendi hurafemiz, kendimize iman gibi görünebilir. Çok dikkatli olalım. 13 sayısının uğursuzluğuna inanmak veya ‘salı sallanır’ demek gibi huylara da batıl inanç diyelim. Bunlar, inanç sistemi değil masum inanç parazitleridir.

Hurafe üzerinde yoğun düşünmek hepimize iyi gelecek. Çünkü adının sonunda 'e' olduğuna göre bayan olması muhtemel bu 'Hurafe Hanım'ı iyi tanıyan kimse yok. Tanımazsak eğer 'herkesin hurafesi kendine', 'hurafeler ve renkler tartışılamaz' gibi tingirdek vecizelere sığınıp gideceğiz. Gerçekten nedir hurafe? Kimimize göre pozitif bilim dışında olan her şey, kimimize göreyse İslam inancı dışında kalan her varsayım, her tarih yorumu; politik olsun, felsefi olsun her inanç... Kimimiz hurafeyi batıl itikatla, peşin yargıyla aynı şey sayıyor. Kimimize göre ise batıl itikat başka, peşin hüküm başka, hurafe başka. Hurafe mesela; 'Yunan mitolojisi gibi efsanelere denir' diye karşı çıkanlar da var. En iyisi bu kavramların önce bir kimliklerini görelim. Kimlikleri şüpheliyse bazılarını alır merkeze götürürüz. Bize sorun çıkaran alanı da küçültmüş oluruz.

Kelimeler ve kavramlar

Peşin yargı, peşin hüküm, ön yargı, préjugé (Fransızca), prejudice (İngilizce), vorurteil (Almanca)… Bu terimler bazen bir düşünce zincirinde yahut deneyde sonuca varmadan önceki ilk basamak gibi kullanılmaktadır. Daha çok da hukukta 'peşin yargıları gideren bir savunma yapıldı' derken, burada peşin hüküm (önyargı) oldukça masum bir kavramı ifade etmektedir. Ön yargının biraz daha olumsuz bir şekline de bazen anlam genişlemesiyle batıl itikat (superstition) gibi bir anlam da yüklenir. Bence bu doğru bir adlandırma değildir. Batıl inanç mesela; salının uğursuz bir gün olduğuna, bir insanın kem göz olabileceğine inanmaktır. Bunlar yargı değil inanışlardır. Tamamen dogmatik olarak kabul edilmişlerdir. Bir bilim adamının deney öncesi inançları deneyden sonra, bir savcının bir sanık hakkındaki ön yargısı sorgulamadan sonra değişebilir. Oysaki batıl inançlar herhangi bir deney, soruşturma yahut anket ile değişmezler. Batıl inanç Fransızca ve İngilizcede 'superstition', Almancada 'aberglaube' kelimeleriyle karşılanır.

Efsane, esatir, mitoloji gibi kelimeler de 'hurafe' kelimesinin tam karşılığı değildir. Efsane, esatir gibi kelimeler genellikle mitoloji anlamına gelmekte ve bu kelimelerin özünde bir olumsuzluk bulunmamaktadır. "Gör daima önünde esâtir-i evvelin/Gökten dehâ-yi nârı çalan kahramanını/ Varsın bulunmasın bilecek nâm ü şanını" diyor Tevfik Fikret. Yani "Önünde örnek olarak, mitolojinin gökten ateşi çalan kahraman Prometheus'unu gör. Varsın dünyada senin ünün, şanın olmasın." Bu mısralarda 'Yunan hurafelerinin kahramanını örnek al' denmiyor. Böyle denseydi Prometheus efsanevi bir kahraman değil bir cin veya dev gibi tanımlanmış olurdu. Kuran-ı Kerim'de de 'esatir-i evvelin', 'eskilerin mitolojisi' yerine kullanılmıştır.

Hurafe

Hurafe ön yargıların, batıl inançların, birbirleriyle bağlantılar kurarak bir sistem oluşturmasıdır. Eski Yunan, Roma, Hitit, Sümer, Uzakdoğu ve Hint medeniyetlerinde inançlarıyla iç içe olan efsanelere genellikle 'hurafe' denme alışkanlığı sürmektedir. Bana göre 'hurafe' vazgeçilebilecek bir kelimedir çünkü bu kelimeye yıllardan beri olumsuz bir anlam yüklenmiştir. Bu yönüyle ancak polemik metinlerinde kullanılabilir. Ferit Develioğlu'nun sözlüğüne göre hurafenin anlamına bir bakalım: Develioğlu'nun sözlüğü bu kelimenin karşılığı olarak; "inanılmaz, uydurma hikâye veya rivayet" sözcüklerini sıralıyor. "Arap kabilelerinden Uzle kabilesine mensup bir kişinin özel adı olduğunu çünkü bu kişinin inanılmaz hikâyeler anlatmakla meşhur olduğu" da açıklamaya eklenmiş.

Şu halde hurafe kelimesini kullanmaktan vazgeçebiliriz çünkü görüldüğü gibi daha başından uydurma, palavra gibi olumsuzluklar yüklenmiş bir kelime bu. Din konulu yazılarda 'hurafe' terimi uygun değil. İnançlı bir Müslüman kendi inançları için hurafe derse, hiçbir din adamına ihtiyaç olmadan, kendi kendisini dinden çıkarmış olur. Mesela Hz. İsa'nın babasız doğması inancına hurafe derse yine Müslüman dininin duvarlarının dışında bulur kendini. Hz. İsa'nın babasız doğduğu inancı İslam dininde de vardır. Demek ki İslam teolojik metinlerinde 'hurafe' kelimesinin unutulmasında sakınca yoktur. Bilimsel metinlerde de bilim metotlarıyla eleştirilmemiş, deneyle kanıtlanmamış bilgilere bazen hurafe denilmektedir. Bence bilimsel metinlerde hurafe kelimesinin hiç yeri yoktur. Bilimde ön yargı, teorik görüş, kanıtlanmamış yargı gibi terimlerin kullanılması daha uygundur.

İslam dini bazı yerli ve yabancı uçuk yazarlara göre, hurafelerle doludur. Ebced hesabı ve Hurufilik hurafedir. Peki ya Kabala mistisizmi? O başka… O 'ezoterizm'dir. Mehdi beklemek hurafedir ama Mesih beklemek derseniz mesnedi izzette serefrâz olursunuz. Samimi bir Müslüman Hz. İsa'nın babasız doğduğuna inanır ve Batı'dan tebessümümsü bir hoşgörü bakışı alır ama İslam Peygamberi'ne Hira'da vahiy gelmesi hurafedir. Yani Batı dünyası her olumluluğu kendine yontar. Şu halde biz de, ne kendimizin ne başkalarının bu çifte standardına mağlup olmak için, dini konuların çözümlemesinde 'batıni yorum, içreksel yorum, ezoterizm, hermenötik' gibi adları kullanabiliriz.

Hermenötik felsefenin özel bir metodu olduğuna göre, günlük dilde yanlış anlamalara sebep olur. Şu halde bilimde ön yargı, teolojide batıl inanç veya mitoloji diyebiliriz. Hurafe değil palavrayla karşılaşırsak 'masal anlatma bana' demek uygundur. Hurafe kelimesini az kullanalım. Dinlenmeye ihtiyacı var.

Özet: Komşunun inancı komşuya hurafe görünür. Kendi hurafemiz, kendimize iman gibi görünebilir. Çok dikkatli olalım. 13 sayısının uğursuzluğuna inanmak veya 'salı sallanır' demek gibi huylara da batıl inanç diyelim. Bunlar, inanç sistemi değil masum inanç parazitleridir.

BİZE ULAŞIN